:

:

:

AKP ‘NİN BAŞARISINA NE OLDU?

10 Ekim 2019 Perşembe 11:01
Mehmet AKTOPRAK

Dünya’da demokrasi yönetimi ile yönetilen bir ülkede “tek adamın” her şeyi yapabilmesi için “Dikta yönetimi” olmuyor; ne oluyor? Başkanlık sisteminde bile bir meclis ve senato var! Başkan, hiçbir zaman kendi başına hareket etmesi söz konusu değil! Sonrasında(!) Cumhur yönetimi diyerek, ortalığı yatıştırma şekli bu şekilde bulundu… Tek adam her zaman savunduğu bu sistemin Türkiye’yi büyüteceğini ve uçuracağını söylemekle bugünlere gelindi… Dışarıdan atadığı sorumsuz bakanların oluşturduğu kabine sadece, kendine bağımlı ve bir homojen görüntüsü veren ve vermeye devam ediyor!  Türkiye, AKP ile küçülmeye başlayan bir ekonomi içinde bocalayan, yelkenleri yırtılmış, sağa ve sola sallanan, her an batmaya hazır bekleyen bir gemi gibi AKP’de hakemin bitiş düdüğünü çalmasını bekler gibi sallanıyor… İslam Ülkelerinde iktidarda olan siyasi partilerin tek düşüncesi; tek adam yönetimi ile başlayan bir yönetim… Bu ülkeler,  İslam motifleriyle gelişeceğini ve kalkınacağına inanan, sorgulamayan, ne olacağını bilmeyen, bir seçmen kitlesi içinde seçilen bu, partinin seçimden sonra halkını unutması kadar normal ne olabilir? Hiç bir şey olmaz! Bu ülkelerde yapılan seçimler daha önceleri belirlenmiş ve sandık oyunları ile desteklenen bir sistemin oluşturduğu, demokrasi olmayan, özgürlüklerin ve Hürriyetlerin kısıtlı olduğu, insan haklarını tanımayan bir ülkede yaşamak ister misiniz? Bir ülke düşünün; yolsuzluğu çerez misali çitleyen, zayıfların ezildiği, siyasi destek alanların zenginleştiği, doğruları yazanların hapiste çürüdüğü bir sistemden başka ne olabilir?                          

AKP İSTANBUL SEÇİMİNİ KAYBETMESİ İLE BAŞLAYAN ÇÖKÜŞ…                                                                                        

Erdoğan’ın üzerine basarak, söylediği; İstanbul’u kaybeden parti, Türkiye’yi kaybeder! Bu sözü iki kere İstanbul seçimini kazanan CHP’li İmamoğlu’nun gücünü görmüş, parti içinde gelen muhalif seslerin yükselmesinin yarattığı sıkıntıyı çözemediği gibi, çıkışlarla sarsılmaya devam ediyor..                                                  

AKP’nin gerilemesinin nedeni olarak, ekonomiden dış politikaya, yargıda yapılan adaletsizlik, yazboz tahtasına dönen ve dönderilen eğitim ve halkın çoğalan sorunlarının çözümlenmemesinin yarattığı özgüvenin azalması sayılabilir… İktidar olmadan verdiği laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve yatma adına yaptığı yemine sadık kalmayan ve dini motifleri ön plana çıkartmasının ilk hedefi olan İmam Hatipleri  hükümetin her yanına serpiştirmesiyle başlayan kadrolaşmanın verdiği tehlike çanlarının çalmaya başlaması ile Türk toplumunda başlayan ”ACABA!” ve “KEŞKE” düşüncelerinin yarattığı olumsuzlukların yarattığı tehlikeler!… İktidar olmaları ile başlayan sindirme, baskı, sen-ben olması, Cumhuriyeti n değerlerini silme çabaları, Orta Doğu politikasının yanlış tasarım edilmesi ile başlayan; Suriye içlerine kadar girilmesi sonucunda yaratılan çukurdan, nasıl ve ne şekilde çıkacağına karar veremeyen ve yanlış hesap içinde olan bir AKP iktidarı var! Ekonomik sorunları borçlanarak çözmeye çalışan bir Ekonomi- Hazine Bakanı, hala görev başında olmasının yarattığı tehlikenin varlığını oluşturuyor!                                                                                                                                                                       

HALK YAŞADI…                                                                                                                                                     

Siyasetçilerin hala bilmediği tek şey olan; demokrasilerde adil,doğru, dürüst, yargıda adalet, iç ve dış politikada dengeli bir sosyal yaşamı planlamak içinde iktidarın, halkın refahını sağlayacak tedbirleri alması gerekirken; siyasi gücü kendi çıkarlarına kullanan ve yandaşlarına devletin olanaklarını peşkeş çeken “zenginden yana” yasalar çıkaran bir AKP olduğunu unutmayalım! AKP’li olanların birleştiği iki nokta var: Birincisi Atatürk düşmanlığı… İkincisi çıkarlar açısından, göbeklerinden birbirlerine bağlı biat kültürü olan bir AKP’li bir toplum var! Bu tolumdan sıkılan ve demokratik bulmayarak istifa edenlerin kuracağı partilere gitmeyi bekleyen Milletvekillerin olduğu söyleniliyor… Hatta “siyasi toto” oynansa(!) ortaya çıkacak olan iki partinin ayırmaçları nasıl olmalı? Birinde, Mevlana… Diğerinde, İstanbul, köprü ve yollar olabilir mi? Derinleşen yol ayrımından sonra ortaya çıkabilecek siyasi ve ekonomik sorunların nasıl çözüleceğidir! Halkın dayanma gücü her gün dibe giderek çöküyor! Siyasilerin halkın yararına yapmadıkları refah seviyesini sorumsuzca, harcayanlara hesap sormayacak olan siyasilerin sonlarını görmelerini söylemek için “ilim-irfan” gerekir mi?                                                         

GÜNÜN SÖZÜ: SİYASETÇİ HERŞEYİ BİLİRİM, ÜLKENİN SORUNLARINI BEN ÇÖZERİM, AKLI İLE HAREKET EDENLERİN DİNLENMESİ GEREKİR! BU KONUDA  SEÇMEN KARAR VERİR!!!! (Mehmet AKTOPRAK)

Bu yazı toplam 1298 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
Oluşturma süresi(ms): 2