Televizyonda haberleri izliyorum...
Haberde başlık dönüyor...
Japon damat adayı TÜRK kızı ile evlenmek için evlendirme programlarına katıldı diyordu...
Merak ettim izledim...
Sunucu soru soruyor adamcağız öğrendiği TÜRKÇE kelimelerle cevap vermeye çalışıyor...
-Neler yaptınız buraya gelmek için dediğinde...
-SIRT ALDIM (giysi aldım) diyor... Bende unutunlar için açıklama yapayım bari...
-Türkçesi nedir? diyor sunucu...
Adam şaşkınlıkla bakarken, soru tekrarlanıyor...
Tabiki adam kendince Türkçe konuşuyor....
Ama biz, bizden o kadar çok uzaklaşmışız ki, kendi kelimelerimizi unutup kendimize yabancı kalmışız...
Tişört, kostüm, baksır vs. denseydi sunucu anlayacaktı tabi...
Eskilerde "sırt alacağım, üst baş alacağım" diye çıkılırdı alışverişlere... Şimdi bunları diyene cahil gözü ile bakılıyor neredeyse...
Tezgahların adı stant oldu... Olunca tezgahın rütbesi mi yükseldi...?
Neden kendimize bu kadar yabancı olduk..?
Biz kendimizden UTANIYOR MUYUZ da başkalaşıp, yabancılaşıp, yitiyoruz..?
Yabancılaştığımız şeylere, süslenip bize sunulduğunda neden dört elle sarılıyoruz...?
Markaları geçtik dilimizde, huyumuzda, düşüncelerimizde, yiyeceklerimizde, çoookkk şeyimizde yabancılaştık...
YOZLAŞTIK...
Basma-fistan ismini taşıyan bir dükkana, içeri giren yetkililer isminizi Türkçe değil demeleri, aslında ne kadar gülünç değil mi...?
Dükkanlara yabancı isimler verilince, müşterileri artıp, kazançları çoğalıyor mu ki..?
TÜRK HAMAMI dünyaca ünlüdür, temizliğin işaretidir... Ama süslenerek bize satılan saunaya gitmek üstünlük oluyor ne hikmetse...?
Basma, patiska sağlıktı, bizim ürettiğimiz dokumalar dünya pazarını sallıyordu... Petrol artıkları süslenip bize giydirildi, elimizdekiler alındı, şimdi yeniden bize pazarlanıyor...
Hasta olunca kupa çekilirdi... Sağlıksız dendi... ABD bizden aldı alladı pulladı şimdi gözde oldu... Kupa çekme odaları oluşturuldu...
Zeytin yağılı yiyemem, basmada fistan giyemem diye bize bizim ürünlerimizi küçümseten türküleri dinlettirdiler...
Şimdi dünyayın en sağlıklı ürünleri olduğunu, bizi kandırdıklarının farkındalığını yaşıyoruz...
Titreyip kendimize dönmemiz için başkalarının gözünden mi kendimizi görmemiz gerekiyor? Anlamadım gitti...
Başkalrının tezğahından geçmeden, değerlerimize sarılamıyoruz sanki...
********** Gündemden **********
Her nerede olursa olsun ülkemi ve milletimi, aşağılayacak her türlü harekete şiddetle karşıyım...
Gündem BESLEME...
2002 den bu yana hükümetin uyguladığı Kıbrıs açılımı en sonunda BESLEMEYE bağlandı...
Kıbrıs bizim GÜVENLİK KAPIMIZ...
Ülkem Kıbsır olmadan, kapsız eve benzer...
Kıbrıs'taki isyanı besleme çıkışı ile kapatmaya çalışanlara sormak gerek...
Diyarbakır'da benim ülkemin bir kenti...
Oraya yapılan yatırımlar Kıbrıs'tan aşağı mı kalıyor?...
Neden ordaki açılan PKK bayraklarına ve hainliklere besleme muamelesi yapılmıyor?
