:

:

:

Sayın BAHÇELİ ve Sayın AYDIN’dan İstiyoruz!!!

21 Eylül 2015 Pazartesi 09:20
Meryem DURAK

Kurultay nedeni ile yaşanan kısır çekişmeler biz ülkücüleri hiç bir zaman doğrularımızdan uzaklaştırmamalıdır.


Bizler doktiriner bir partinin temsilcileriyiz.


Doktorinimiz, Dokuz Işık olarak ortaya konulan ülkücülüğün ana ilkeleridir.


Başbuğ Türkeş tarafından da bizlere sunulmuştur.


Alparslan Türkeş bu tezini, başta kapitalizm, liberalizm ve komünizm olmak üzere yabancı doktorinler ve yönetim sistemlerine karşı bağımsız son Türk devletini koruyabilmek için, millî bir görüş etrafında birleşmek için ortaya koymuştur


Millî Doktorin Dokuz Işık olarak ortaya konulan ülkücülüğün ana ilkeleridir.


9 Işık doktrini, 1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)'nin, 1969 yılından itibaren de Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)'nin programının temelini oluşturur.


10. kongre geldi çattı...


Ben birlik dirlik içinde bir genel merkez oluşsun isterim...


Kırgınlıkların olmayacağı...


Her gönlün alınacağı...


Küskünlüklerle, küskünler yaratılmadan... Parçalanıp bölünmeler olmadan büyümek isterim...


Değil Türkiye, dünya Türklerini birleştirecek yönetim çıkmalı...


Sosyal medyada sanki düşman cepheleri oluşmuş... Bunların hepsinin bitip, geride kalmasını isterim...


Bunları sadece ben değil  tabanın genelinin de istediğinden eminim..


Ben 9 ışık ile ülkemin parıl, parıl parlamasını, kendisinden başkanı aydınlatmayan ampulden, ampullerin loşluğundan kurtulmasını isterim.


Şöyle bir bakalım neydi 9 IŞIK...


MİLLİYETÇİLİK: Her şey Türk milleti için, Türk milleti ile beraber ve Türk milletine göre...


Her şey bizim için koltukta kalalım, borumuz ötsün de mantığından millet kurtulmalı... Bütün millet için elbirliği ile milliyetçilik şahlanmalı...


ÜLKÜCÜLÜK: Türk milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline getirme ülküsüdür...


Kasamız dolsun da Turan lafta mı kalsın oluyor... Turan elleri öksüz yetim...


AHLAKÇILIK: Türk milletinin ruhuna, örf ve adetlerine uygun yüksek varlığını korumayı ve geliştirmeyi ön gören esaslara dayanır...


Ahlak videolarda satılır oldu...  Milletime değer katan yüksek varlığını korumak şöyle dursun namus pazarlanır oldu...


Ahlaklı ve bilgili düşman bizlerde, satılıklardan çok daha evladır...


Teşkilatlarda yeniden yapılanmalı... Balık baştan kokar deyimi anlam bulmamalı...


ÍLÍMCİLİK: Olayları ve varlığı ön yargılardan ve art düşüncelerden sıyırarak ilim düzeyde  incelemek ve girişilecek her çeşit faaliyette ilmi önder yapmak prensibidir...


İlmi gelişmeleri sadece millet olarak seyrediyoruz... Sömürücü güçler yapıyor biz para ile alıyoruz... Mahkum kalıyoruz…


İnterneti kullanan kendini bilimin doruklarında sayan bir gençliğe sahibiz... İlim milletimiz için yükselen değer olmalı…


TOPLUMCULUK: Her çeşit faaliyetin toplumun yararına olacak şekilde yürütülmesi görüşüdür...


Milletimizin tüm özellikleri gerek Avrupa Kalkınma Ajansı gerek  bazı sivil toplum kuruluşları tarafından lime, lime edilip pul niyetine satılıyor...


Herkese fırsat eşitliği yerine benim dediğim ne ise ondan başkası olamaz mantığında dayatılıyor...


29 Ekim Türk’ün en büyük bayramında olanları bütün dünya ile birlikte izledik...


MHP'de de genel merkez dışında, bir adım dahi atılamıyor... Merkez teşkilat  anlayışı benim dediğimin dışına çıkma tam uyumlu ol konumundan öte değil...


Elden giden yok olan bizim toplumumuz...


KÖYCÜLÜK: Köyleri tarım kentleri haline birleştirerek kalkındırmayı öngörür...


Köylü, toplumun efendisidir... Demiştir Atam... Şimdi ayaklar altında sürünüyor... Giden gelen yok...


Toroslar’da ki Kara çadırlar artık kalmadı... Milli değerlerimizi en iyi koruyan, sahip çıkan Köylülerimiz iken, maalesef görmezlikten gelindi...


Sadece seçim zamanları dışında uğrayan varsa  haber versin... Dağ başındaki tek kişiye kadar ulaşılmalı…


HÜRRİYETÇİLİK VE ŞAHSİYETÇİLİK: Birleşmiş Milletler Anayasasında yazılı bütün hürriyetlerin sağlanmasını gaye edinmiştir. İnsanların şahsiyet olarak geliştirilmesini toplumun kalkınması için yararlı bir yol olarak kabul eder...


Lider ne derse o emirse, nasıl yeni fikirler nasıl gelişecekte TURAN’A ereceğiz...


GELİŞMECİLİK VE HALKÇILIK: İnsanlar ve medeniyetler daima daha iyi, daha güzeli, daha mükemmeli istemek ve aramakla gelişir...


Bunlar Türk milletinin dokusuna uygun olmalıdır...


Hani nerde, Türklüğün unsurları silinirken sadece seyrediyoruz... Bazen da belki bilmeden destek bile olunuyor...


ENDÜSTRİCİLİK VE TEKNİKÇİLİK: Türk milletinin kalkınması için acele sanayileşmesi lazımdır...


Su akar Türk bakar olduk... Sadece satın alıyoruz... Yapılacak olanları da türlü bahanelerle  yabancılara peşgeh çekiliyor...


Milli değerlerimiz ayakaltında, Vatan bayrak, millet  gözden düşürülmeye çalışıldığı bir ortamda, milli duruşumuz dik durmuyor... Eğdiriliyoruz...


Dokuz ışık sönüyor...


Ülkücülük desen vitrine kondu...


Vatanın bütünlüğü için milletin bölünmezliği için Büyük Türk Dünyası için sadece çıkıp açıklama yapmaktan öte gidilmiyor...


Yarının çok geç olabileceği hiç mi akıldan geçmiyor?...


Bizler dokuz ışığın ilkelerinin yeniden hayata geçmesini hayatımızda yer etmesi taraftarıyım...


Aksayan konular yeniden hayat bulmalıdır... Canlanmalıyız…


Kongrede sen ben değil biz olmalıyız...


Türk dünyasına örnek olacak bir kongre çıkmalı  sadece MHP'liler değil, Türkiye alkış tutmalı...


Sosyal medyada herkes birbirine girmiş... Açık aranıyor... Küfürler havada uçuşuyor...


Sanki düşman ilan edilmiş biri diğerine...


Biz bu muyuz?


Böylemi olmalıyız... HAYIR… BİN KERE HAYIR…


Hadi herkesi alkışa tutturacak, yüzümüzü ağrıtacak bir sonuç çıkarın ortaya... Sizden bunu bekliyoruz...


Her zaman dediğim gibi, Biz değil Hepimiz olalım...


Ne Demişti ATAM?


"İşte Bu Ahval ve Şerait İçinde Dahi Vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini Kurtarmaktır..!


Muhtaç Olduğun Kudret, Damarlarındaki Asil Kanda Mevcuttur!"


Bu yazı toplam 803 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
  • Aç Ayı Oynamaz...!!!5 Nisan 2024 Cuma 13:55
  • Nereye Evriliyoruz???18 Ocak 2024 Perşembe 17:11
  • Evlat Kölesi Olduk...23 Eylül 2023 Cumartesi 12:05
  • Çocukluğuma misafir oldum...18 Temmuz 2023 Salı 16:26
  • Sandık Kokusu,,,25 Mayıs 2023 Perşembe 16:12
  • YAP_TI_LAR…!!!8 Mayıs 2023 Pazartesi 18:12
  • Deprem İçimizden Geçti25 Şubat 2023 Cumartesi 10:42
  • Dil Dillenirken...7 Aralık 2022 Çarşamba 09:38
  • Tüküremeyin Emi…29 Kasım 2022 Salı 16:20
  • Gözler Ah O Gözler…12 Ekim 2022 Çarşamba 17:37
  • Çocukluğumun Kıbrıs’ı !!!16 Nisan 2021 Cuma 13:37
  • Çıplak Tasarım!!!30 Mart 2021 Salı 17:17
  • Değirmen Yolu Karanlık9 Şubat 2021 Salı 14:41
  • KÖR AKIL..25 Ocak 2021 Pazartesi 12:15
  • Rasim Dokur ve Atatürk19 Kasım 2020 Perşembe 11:14
  • Ateş Alamaya Geldim4 Eylül 2020 Cuma 13:01
  • Kadınları Yazmakla Bitmez15 Ağustos 2020 Cumartesi 11:22
  • Evde Dönüşüm7 Mayıs 2020 Perşembe 11:40
  • AŞK PENCEREDEN BAKIYOR16 Nisan 2020 Perşembe 10:29
  • Virüs İnsanın Beynine Düştü!!!14 Nisan 2020 Salı 11:15
  • Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
    Oluşturma süresi(ms): 2