:

:

:

Kadıncıklar

21 Eylül 2015 Pazartesi 09:20
Meryem DURAK

8 Mart dünya  kadınlar günü... Ölmedik yine geldi... Ama şiddetten, vahşetten yüzlerce kadın öldürüldü...


Yine en çok kadın gibi gözüken kadıncıklar tarafından  yandırılıyor...


Kadınlar var kadıncıklar var.... Analar var anacıklar da var...


EŞ var BİRÇOK ERKEĞİ KENDİ KOCASIYLA BİRLİKTE aynı anda  KOCASI SAYAN idare eden, kısa yoldan kazanca giden eşçikler var...


Kadınların en çok canını yakan aslında yine başka kadıncıklar oluyor...


Bu kadıncıklar ZİNANIN SUÇ OLMAKTAN ÇIKMASINI  da fırsat sayıp edepsizliğin dozunu iyiden artırdılar...


Bu şizofren ruhlar çalışmayı külfet bilip, kocaları dururken, başka  erkeklerin zayıf yanlarından, SAFLIKLARINDAN faydalanarak, onları parmaklarında oynatıp, evinden ailesinden soğutup, kendi kocasıymış gibi muamele yapıyorlar...


Bazen de bu kadıncıklar tehditle de o adamcıkları ellerinde oynatıp, şantajla da korkutabiliyorlar...


Aynı zamanda birçok erkeğe kocacım deyip, bin bir yalanlarla, kuyruklarını da birbirine değirmeden idare ediyorlar...


Evde kızı, oğlu, eşi beklerken o kadıncıklar, başkalarının kocalarıyla içkili masalara meze oluyor, bunu da kendilerine KAZANÇ sayıyorlar...


Birde mazlum rolüne girip, aman kocam duymansın ayakları çekiveriyorlar...  Mazlumları çok iyi oynayıp, kendilerini acındırıyorlar…


Ha bazı kocacıklar bunu biliyor ve aman benim iş yaptığım çevre duymasın da ne yaparsan yap deyip o kadıncıklara yol veriyorlar... Nasıl olsa kendine de para getirecek ya....


Zayıf, saf erkekler de verilen her türlü açılıma kapılıp, sorumluluklarını unutup, bu tür kadıncıkların peşine takılıp, çocuklarından dahi vazgeçip, ihmal ediyorlar...


Evini sorumluluğunu unutan erkekçikler, zevkinin peşinde koşarken, evdeki KADINlar, ÇOCUKLARININ ANASI, elinden gelen tüm çabayı evini çocuklarını koruyabilmek için sarf ediyorlar...


Tamda bu aşamada duygusal ve manevi şiddetin dayanılmaz ürünü olarak FİZİKSEL ŞİDDET ortaya çıkıyor... 


O erkekçiklerin fiziksel şiddetine maruz kalıyor kadınlar... Dövülüyor, hırpalanıyor, bazen de evden kovuluyorlar... Hatta ÖLDÜRÜLÜYORLAR...


Bu aşamada kadına şiddetin kaynağı KADINCIKLAR olmuyor mu…???


Yıllarını, hayatını, dertlerini, her sorununu, NEŞESİNİ paylaştığı ve paylaşmak isteyen KADINLAR O ERKEKÇİKLERE ağır geliyor...


SORUN DİNLEMEK İSTEMİYORLAR... ANI paylaştıkları KADINCIKLAR CAZİP GELİYOR...  Sorun yok anı yaşamak var işin ucunda...


Bu erkekçikler, hem aşım dursun hem karnım doysun mantığında olduklarından... Sus otur, eve geldiğimi şükret deyip  şiddetin her türünü uygulayabiliyorlar...


Fiziksel, ruhsal, maddi manevi her türlü şiddeti evdeki eşlerine reva görüyorlar... O kadıncıkları ve kendilerini aklamak için kendi eşlerine, yakınlarına hakareti bile reva görebiliyor o erkekçikler...


Kadına bekle bir hevesimi alayım da geleyim derken, ardından neler yıktığının farkına varamıyor, anın peşinde düşen erkekçikler...


O kadıncıklar, AVCILAR maskelerini takıp avlarının peşini bırakmadan alacaklarını alıp toplayıp evdeki kocacıklarına götürüyor veya yedikleri içtikleri ile kalıyorlar...


Kadıncıkların işi bittiğinde ise, zavallı erkekçikler kuyruğunu sıkıştırıp, evine dönmeye çalışıyorlar...


Ama döndükleri yerde eski değerleri oluyor mu...?  Olamıyor tabi ki de olamaz...


KADINA karşı şiddetin kaynağı yine KADINÇIKLAR TARAFINDAN uygulattırılıyor...


Ahlaksızlığa göz yumamayan kadın hem fiziki hem de ruhen şiddetten nasibini alıyor...


Zinanın suç olmaktan çıkarılması KADINA ŞİDDETİN artmasının başlıca sebebidir... Kadının aşağılanmasından başkaca bir şey de değildir...Son zamanlarda şiddetin dozu iyiden arttı... Kadınlar sokak ortasında  boğazlanır oldu...


Bir de kadının maddi gücü yoksa eve kapanmaya, şiddetin her türüne iyiden aday adayı...


Kadınların kadıncıklardan uzak, kadınca güzellikleri doyasıya yaşadığı güzel dünya dileklerimle...


Bu yazı toplam 868 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
  • Topluca çıldırdık.4 Ekim 2024 Cuma 18:09
  • Aç Ayı Oynamaz...!!!5 Nisan 2024 Cuma 13:55
  • Nereye Evriliyoruz???18 Ocak 2024 Perşembe 17:11
  • Evlat Kölesi Olduk...23 Eylül 2023 Cumartesi 12:05
  • Çocukluğuma misafir oldum...18 Temmuz 2023 Salı 16:26
  • Sandık Kokusu,,,25 Mayıs 2023 Perşembe 16:12
  • YAP_TI_LAR…!!!8 Mayıs 2023 Pazartesi 18:12
  • Deprem İçimizden Geçti25 Şubat 2023 Cumartesi 10:42
  • Dil Dillenirken...7 Aralık 2022 Çarşamba 09:38
  • Tüküremeyin Emi…29 Kasım 2022 Salı 16:20
  • Gözler Ah O Gözler…12 Ekim 2022 Çarşamba 17:37
  • Çocukluğumun Kıbrıs’ı !!!16 Nisan 2021 Cuma 13:37
  • Çıplak Tasarım!!!30 Mart 2021 Salı 17:17
  • Değirmen Yolu Karanlık9 Şubat 2021 Salı 14:41
  • KÖR AKIL..25 Ocak 2021 Pazartesi 12:15
  • Rasim Dokur ve Atatürk19 Kasım 2020 Perşembe 11:14
  • Ateş Alamaya Geldim4 Eylül 2020 Cuma 13:01
  • Kadınları Yazmakla Bitmez15 Ağustos 2020 Cumartesi 11:22
  • Evde Dönüşüm7 Mayıs 2020 Perşembe 11:40
  • AŞK PENCEREDEN BAKIYOR16 Nisan 2020 Perşembe 10:29
  • Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
    Oluşturma süresi(ms): 2