Tarsus İdmanyurdu şuan grubunun en temposuz futbol oynayan takımı.Takım bu kadar temposuz futbol oynayınca da ligin son sırasında yer alması normal oluyor.Bu kadar yavaş ve etkisiz hücuma çıkıp, rakibi savunmada dengesiz yakalamazsanız özellikle iç saha maçlarında çok zorlanırsınız. Tarsus İdmanyurdu'nun iç sahada oynadığı maçların tamamına bakarsak çok fazla gol pozisyonuna giremediğini görürüz.Çünkü rakipler tedbirli ve yarı alanını kapatıyor.Tarsus İdmanyurdu'da temposuz oynayınca istediği gibi rakibi hataya zorlayamıyor.Dikkat edilirse Tarsus İdmanyurdu deplasman maçlarında çok daha fazla gol pozisyonuna giriyor.Gerçi o pozisyonları değerlendirme konusunda da sıkıntılar yaşıyor. Bu hafta sonu çok kritik bir maça çıkıyoruz.Aydınspor takımı tıpkı bi Tarsus İdmanyurdu peki pazar günü ne yaparda üç puanı alır? İşimiz çok kolay değil.Özellikle orta alan oyuncularımızın performansının düşüklüğü geçmişte bizi çok sıkıntıya soktu. Pazar Günü takımın öncelikle istekli ve arzulu futbol oynaması lazım.Ben bu sezon Tarsus İdmanyurdu'nda bu istek arzu ve galibiyet için çaba sarfetmeyi çok fazla göremedim.Ancak artık işler yavaş yavaş ciddi boyutlara doğru ulaşıyor.Ligin 11. haftasına gelmiş durumdayız ve takım tam 9 haftadır kazanamıyor. Bu uzun süredir galibiyet alamama durumu takımı piskolojik olarakta oldukça olumsuz olarak etkiliyor.Bu piskolojiden kurtulmak içinde bir galibiyet şart. Bu hafta sonu takım ne yapıp edip galibiyet almak zorunda.Galibiyet içinde takımın temposunu yükseltmesi lazım.Tempolu oyunu seven Ergun ve sakatlığı geçtiyse Alper'in mutlaka oynaması lazım.Orta alanında artık hücuma gereken desteği vermesi şart.Takıın bütün sorunlarının kaynağı açık ve net bir şekilde görülüyor ki orta alan. Aydınspor ligde kötü durumda ama kadrosu hiçte kötü değil.Rakibin sıralamadaki yeri bizi kesinlikle yanıltmasın çok zor ve çetin bir mücadele bizi bekliyor. Bu maça kazanamadığımız takdirde ise zaten arap saçına dönen işler dahada kötü bir hal alacak.Hatta ligden düşme yarışından bile kopulma durumu ortaya çıkacak ki bu hiç aklımıza getirmek istemediğimiz bir durum. Zaten takımın bu zor durumu çok büyük bir sıkıntılı durum teşkil ederken dahada kötüye gidilmesi hiçde iyi sonuçlar doğurmayacaktır. Tarsus İdmanyurdu için artık kazanma zamanı gelmiştir.Bu maçın bahanesi, mazereti, lamı cimi yoktur.
Faslarda tam demokrasi olgusunun gelişmemesinin yarattığı ve demokrasi mantığının olmadığı ve oluşan yönetimlerle bu, emperyalist güçlerin elleri daha çok güçleniyor… Böylece emperyalist güçlerle birlikte halkları sömürme yolu da açılmış oluyor.. Politika belli… Ve bu politika, her zaman Uluslar arası şirketlerin yoğun olduğu ülkelerde gündeme getirilir ve adına Rant denir… Türkiye'de 10.5 yıllık AKP iktidarının yaptığı gibi uluslar arası şirketlerin ihtiyacı olan rantı sağlayan yönetimlere her zaman iktidar olabilmenin yolları açılmıştır. Daha sonrasında ülkeyi yönetenlerin her zaman övündükleri ve dillendirdikleri “ileri demokrasi” adı altında yutturulan demokrasi anlayışı.. Son zamanlarda Türkiye'de olduğu gibi yaratılan 'Ilıman İslam' anlayışı Arap Baharı ile başarılı olmadı. Mısır'da Musti'nin tutuklanması ile başlayan ve silahlı kuvvetlerin yönetime el koymasıyla noktalandı. Bugünlerde Suriye'de oynanan oyunun nedeni aynı değil mi? Sünni Mezhebine dayalı bir hükümetin işbaşına getirilmesi isteniyor. Veya Kuzey Suriye, Kuzey Irak ve Türkiye'nin doğu ve güney doğu bölgesinde yaratılmak istenen bölüşülmüş Kürdistan Devleti… Tabii şimdilik sessizce veya seslice dillendirilen bu düşüncenin uygulanması için de, Barzani'nin katılımı gerekiyor. Ancak son günlerde oynanan oyunların içinde olamayacağını söyleyen ve sınırı kapatarak bu düşüncenin dışında kaldı. Irak Kürdistan'ın lideri Mustafa Barzani'nin yer almayacağı proje pek de sağlıklı olmaz. Eğer böyle bir devletin kurulması halinde; lider olma savaşı sonunda düşüncenin hayata geçirilmesi zor görülüyor. Abdullah Öcalan'ın ve Mustafa Barzani'nin lider olması veya olmaması halinde projenin hayata geçirilmesi söz konusu bile olamaz. Her ikisi de lider olma isteklerinden vazgeçebilir mi? Hiç zannetmem! Abdullah Öcalan'ın PKK'nın üzerindeki etkisi ne zamana kadar sürebilir. Böyle karışık bir denklem içinde yaratılmak istenilen hava her zaman olduğu gibi, AKP 'ye yaramaktadır..
