Evet Tarsus İdmanyurdu acısı ile tatlısı ile koca bir sezonu daha bitirdi.Taraftar başarı istiyor haklı, yönetim başarı isteniyor ama maddi imkan yok takımı destekleyen kimse yok diyor onlarda haklı.
Bu sezon ligde tutunmak asla başarı kabul edilemez; Zaten bunu başarı kabul eden kimsede yok.Ancak ne olursa olsun sezon içerisinde neden bu duruma düşüldüğünüde biraz irdelemek gerektiğini düşünüyorum.
Bu sezon Tarsus İdmanyurdu ne kadar aksaklık varsa hepsini üst üste yaşadı.Bu kadar da olmaz denilen ne varsa yaşandı.Takımın en önemli oyuncuları belkide futbol hayatlarının en formsuz dönemlerini geçirdiler ( İsmail Özgür ve Ferhat ). Sezon öncesi çalışmalarında üç önemli oyuncu sakatlanarak en önemli hazırlık dönemini kaçırdı ( Ferhat, Harun, Şenol ).
Bu oyunculardan Harun sezon boyu hiç oynamadı.Takımın en önemli gol ayağı olan Ergun takım tam form yakalamışken sakatlanıp sezonu kapattı.Sezon öncesi çalışmaları büyük oranda yapamayan Şenol ve Ferhat takıma beklenen katkıyı yapamadı.
Dar olan kadro üst üste gelen sakatlıklarla daha da darlaştı.Özellikle ileri uç bölgesinde çok büyük sıkıntı yaşandı.Puan kaybedilen bir çok karşılaşmada kaçırılan gollerin büyük etkisi vardı ( Bugsaş, Çankırı, K.Maraş ).
Hemen hemen her maç hakemler Tarsus İdmanyurdu aleyhine işler yaptı.Bozüyük ile deplasmanda oynanan maçın son dakikasında aleyhimize verilen gol komedi gibiydi.Bunun dışında da onca hatalı düdükler canımızı çok yaktı.Özhan'ın da sakatlanıp sezonu kapatması ile forvette Şenol dışında alternatifi kalmayan Tarsus İdmanyurdu devre arasında Ümit Can Batman piyangosu ile forvet bölgesini düzeltti.Bu transfer belkide takımın ligde kalmasını sağladı.
Temsilcimiz zaman zaman akıl almaz derecede kötü futbolda oynadı.Özellikle orta alandaki istikrarsızlık takımı olumsuz etkiledi.İç sahada hesapta olmayan puanlar kaybedildi.
Teknik Direktör Nevzat Dinçbudak'ın yaptığı doğru işlerin yanında zaman zaman hatalı işlerinde olduğunu belirmek gerekiyor.Bazı oyunculardan umudunu çabuk keserken, bazı formsuz isimleri ise ısrarla oynatması onun için eksi puandı.
Ancak takım çok zor durumda iken sistemi değiştirip klasik 4-4-2 sistemine geçmeside çok yerinde idi ve bu karar ile takım düşme potasının üzerine çıktı.
Taraftar ise bu sezon görevini yaptı.Her iki taraftar grubuda maç boyu takımlarını destekledi ve kendi tezahürat ve yöntemlerle takımlarına destek verdi.Misafir takım taraftarlarına genel olarak centilmence davrandılar.Her maç öncesi rakip takımlara verilen çiçek ve başarı dileği futbolda olması gereken unsurlardı.Ayrıca her iki gruptada bayan taraftarların fazlası ile yer alması sporseverlerin sevindiği bir noktaydı.
Tribün Liderleri Mustafa Erpolat ve Selahattin Bal gruplarını iyi yönettiler.Elbette tarzları farklı gruplardı ama her iki liderde bütünlük sağlayıcı unsur olmayı başardı.
Ben bu sezon taraftarımızın desteğini ve etkinliğini beğendim.Daha iyisi yapılabilir ve yapmaya çalışacaklardır.
İyisi ile kötüsü ile sezonu tamamladık önümüz karanlık gibi görünsede şimdiden karamsar olmayalım biraz bekleyelim diyorum...