Türk toplumu on yedi yıldır siyasi yaşamın sorumsuzluğunu yaşadık. Tek bir kişinin “ Sorumluluğu” sayesinde, Türkiye’nin geldiği noktaya bakıldığında ne görülüyor? Toplumda eleştirilen akıl var mı? Sorusu aklıma takıldı. Toplumda “eleştirilen akıl” olabilseydi(!) Günlerce toplumu geren gereksiz tartışmaların nedeni olan “CHP’li birinin Saraya gittiği” ve Erdoğan ile görüştüğü konusunda yaratılan çok gereksiz olduğu kadarda, CHP’nin düştüğü yakışıksız durum olmazdı! Siyasilerin toplumun sorunları ile ilgileneceklerine, rakip partinin iç meselleriyle ilgilenmenin yarattığı “siyasi ahlaksızlık” denemelerine seçmenin de ortak edilmesidir! CHP kendi içinde bu kompleyi araştırmasını yapmadan kendi aleyhine gelişmesinden AKP’nin yararlandığını söylemek isterim. Hala bu konu içten içe bir kazan gibi kaynamadığı söylenebilir(!) CHP her seçimden sonra oyunu artırdığı ve toplumsal başarılarını neden düşürürler? Bunun araştırılmasını yapar mı? Gündem sadece AKP’nin yaptırdığı araştırmalarıyla dikkatlice izler. Gazeteciler arasında ‘haber aktarma’ siyaseti ilgilendiren boyutu olabilir.
KILIÇDAROĞLU KONUŞMALARINI DİKKATLİ YAPMALI…
Bir partinin genel başkanı olan kişilerin yanlış ve tutarsız konuşmaları seçmeni rahatsız ettiği gibi de, o partiye olan güvenini kaybettiği gibi liderine olan özgüven kaybı olabiliyor! Bu konuda yazmak istediğim yazımı sosyal demokrat olarak, CHP’nin belediye başkanları ve meclis üyelerinin konuşmalarına seçmen çok dikkatlice inceler! Gazeteci olarak bu gibi söylevlere hiçbir zaman hoşgörülü olmak gibi bir duygum olamaz! Sonrasında ortaya çıkarılan konunun ne kadar yersiz ve tutarsızlık olduğu görüldü. İYİ Parti lideri Merak Akşener’in sorumlu bir parti lideri olarak ortaya koyduğu gündem açık ve tutarlı olduğu görülüyor. CHP’lilerden “ Bu akıl süzgecinin ilk defa aşamasına takılacak, yazıp konuşmaya değmez, siyasi magazin sınırlarında bir komplodur” diyebilir misiniz? Atatürk’ün dediği gibi “ En hakiki mürşit ilimdir!” Bu ilim nerede olursa olsun! Gitmek bulmak gerekir diye düşünmeliyiz! Ne dersiniz? Çok önemli bulduğum; Gazetecinin de ve siyasilerin de kılavuzu “ toplumda eleştirilen akıl” olmalıdır. Meslekte üstat seviyeye yükselmiş Sayın Turan’ın köşesini her gün okurum.
Nasıl bir durum içinde o yazıyı yazdı. Acaba! Gündemi ayağa kaldıracak bir flaş haber olacağı düşüncesi içinde olabilir miydi? Uğur Dündar’ın değerlendirmesi,” En doğrusu, Belgesi olmayan bir haberi yapmak bir gazetecilik değildir.
Kaynak ne kadar güvenli olursa olsun, yanıltabilir. Bu haberin tuzak sayılabilecek bir haber olacağını hissettim ve değerlendirmedim.” Diyor. Bu somut olay özelinde, kulaktan kulağa oynar gibi, yazacak kişiye gelene kadar kaynak üstüne kaynak koymanın ve bunları gizli tutmanın anlamı nasıl olur da sorgulanmaz? CHP yönünden bu krizi; eleştiren akıl ışığında yönetememesine ne demeliyiz: Beceriksizlik mi?
GÜNÜN SÖZÜ: GÜVENİLİRLİĞİ YERLERDE SÜRÜNEN GAZETECİLİK, BU ŞERDEN ÇIKACAK; “ ELEŞTİRİLEN AKLIN SÜZGECİNDEN GEÇMEYEN HİÇBİR OLAYIN ÜZERİNE ATLAMAYALIM” (Mehmet AKTOPRAK)
