Tarsus Sağlık Grup Başkanlığından domuz giribi ile ilgili açıklama geldi:
Açıklama şöyle:
“İnsanlarda Görülen Domuz gribi domuzlarda hastalığa yol açan influenza tip A virusunun insanlarda oluşturduğu solunum yolu hastalığıdır. Yakın zamanlarda insanlarda sayıları gittikçe artan domuz gribi olguları bildirilmektedir. İlk defa 26 Nisan 2009 tarihinde Meksikada laboratuar testleri ile doğrulanmış domuz gribi virusuna bağlı insan olguları bildirilmiştir.
Kısa bir sonra ABD’nin çeşitli bölgelerinde, Kanada, Japonya, Yeni Zelanda ve Avrupa ülkelerinden (İspanya,İngiltere) olgular bildirilmeye başlanmıştır.
Bu güne kadar İspanya, Fransa, İsrail ve Brezilya’dan süpheli vakalar bildirilmiştir. Şu an için insanlarda görülen domuz gribi uluslar arası düzeyde büyümeye devam etmektedir.
21.05.2009 tarihi itibariyle dünyada toplam 41 ülkede 11.034 vaka , 85 ölüm bildirilmiştir.meksikada 3.892 vaka 75 ölüm,ABD de 5.710 vaka 8 ölüm tespit edilmiştir.
Türkiyede de yurt dışından gelen 2 vaka tespit edilmiş ve tedavilerine başlanmıştır.
Domuz gribi virusu influenza A/H1N1 olup, bulaşıcılığı yüksek , öldürücülüğü düşük bir virustur. Ancak günümüzdeki olgulardan izole edilen virusun ne domuz ne de insanlardan daha önce saptanmadığı bildirilmiştir. Yeni virusun influenza A/H1N1’in değişikliğe uğramış yeni bir alt tipi olduğu belirtilmiştir.
Eskiden beri insanlar domuz gribi virusunu genellikle enfekte olmuş domuzlardan almaktaydı. Domuzlar ile yakın teması olan insanlar arasında domuz gribi tek tek vakalar şeklinde gözlenmekte idi. Oysa günümüzde izole edilen virus genetik olarak değişikliğe uğramış olup insandan insana geçiş yeteneği kazanmıştır.
Ayrıca virus daha önce ne insan ne de domuzlarda tespit edilmediği için virusa karşı koruyucu bağışıklık söz konusu değildir.İnsandan insana bulaşma hızının yüksekliği ve kıtalararası seyahat kolaylıkları nedeniyle hastalığın tüm dünya ülkelerini etkileyeceği tahmin edilmekte olup, bu kapsamda ülkemizde risk altında bulunmaktadır.
Bulaşma hasta hayvan veya insanların sekresyon veya damlacıkların duyarlı insanların solunum yolları mukozası veya gözlerine teması ya da bu sekresyon ve damlacıklar ile kirlenmiş ellerin solunum yolları mukozasına ve gözlere direkt teması ile olmaktadır.
Domuz kökenli influenza virusuna bağlı enfeksiyonun klinik belirtileri kış aylarında görülen gribe bezer olup şiddeti hafiften ağıra değişebilmektedir. Ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, kas-eklem ağrıları, yorgunluk/kırgınlık, başağrısı, üşüme görülebilir.
Bazı olgularda kusma ve ishal de gözlenmektedir. Ağır vakalarda solunum yetmezliği ve bazen de ölüm görülebilmektedir.
Domuz kökenli influenza virusuna bağlı enfeksiyon tanısı; hastalık belirti ve bulgularının görüldüğü hastalardan, hastalığın ilk 4-5 günü içinde alınan solunum salgılarında( boğaz, burun sürüntüsü, trakeal aspirat gibi) virusun gösterilmesi ile konur. Ülkemizde örnekler sağlık müdürlükleri aracılığı ile Ankara Refik Saydam Hıfzıssıha Enstitüsüne gönderilmektedir. Ancak vakanın doğrulanması dünya çapında belirlenmiş olan referans laboratuarlarda yapılabilmektedir.
Kesin Olgu; Akut ateşli solunum yolu hastalığı olan bir kişide RT-PCR ya da virus hücre kültüründe domuz kökenli influenza virusunun gösterilmesi ile konur
Olası Olgu; Akut ateşli solunum yolu hastalığı olan bir kişide RT-PCR ile influenza A için pozitif, ancak H1 ve H3 için negatif olan olgular
Şüpheli Olgu; Akut ateşli solunum yolu hastalığı olan bir kişide
*7 gün içinde domuz kökenli influenza virusu ile enfekte olduğu doğrulanmış bir kişi ile yakın temas öyküsü olması veya
*7 gün içinde bir ya da daha fazla domuz kökenli influenza virus infeksiyonu gözlenen ABD içinde veya uluslar arası seyahat öyküsü olması veya
* Bir ya da daha fazla domuz kökenli influenza virus infeksiyonu gözlenen yerlerde ikamet etmek
Tedavide klasik grip tedavisinde olduğu gibi semptomları rahatlatıcı ilaçlar kullanılabilir. Bol sıvı alınması ve beslenmeye dikkat edilmesi önerilmektedir. Diğer grip viruslarının tedavisinde etkili Oseltamivir ( Tamiflu) ve Zanamivir (Relenza)domuz gribi virusuna etkilidir. Antiviral ilaçlar hastalığın başlangıcından sonra ilk 2 gün içinde başlanmalı ve semptomlar bittikten 48 saat sonrasına kadar devam edilmelidir. Antiviral tedavi ile hastalık daha kısa sürede ve daha hafif geçmekte, ve ciddi komplikasyonları önleyebilmektedir.
Hastalıktan korunmak için neler yapılmalı?
Hasta kişilerle yakın temastan kaçınmak gereklidir. Genel olarak el yıkama başta olmak üzere kişisel temizlik önlemlerinin alınması gereklidir. Kalabalık ve havasız ortamlardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
Öksürme ya da hapşırma sırasında ağız ve burun tek kullanımlık kağıt mendil ile kapatılmalı ve mendil hemen atılmalıdır. Takiben eller su ve sabunla yıkanmalı ya da alkol bazlı el dezenfektanı ile temizlenmelidir. Öksürme ya da hapşurma esnasında çıplak elle burun, ağız ve konjuktivadaki sekresyonlara temas edilirse yıkanmamış ellerle virus çevreye yayılabilir.
Cansız yüzeylerin dezenfeksiyonunda luk çamaşır suyu ya da p lik alkol etkilidir.
Özellikle şüpheli materyallerle temastan ve toplu yaşam alanlarından çıktıktan sonra el hijyeni sağlanmalıdır. Hastalığın sık görüldüğü bölgelerde toplu yaşam alanlarında basit cerrahi maske kullanılması hastalığın bulaşma riskini azaltır.
Ayrıca grip belirtileri görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. İnsanlarda domuz gribi virusuna karşı koruma sağlayan bir aşı şu an için bulunmamaktadır.Aşı çalışmaları başlamıştır.
Domuz kökenli influenza virusuna bağlı enfeksiyonu olan bir kişi ile yakın teması olmuş anacak henüz hasta olmayan bir kişiye antiviral ilaçlarla profilaktik tedavi p-90 oranında etkili bulunmuştur. Profilaktik tedavinin süresi kişilere göre farklılık göstermektedir. “
