Dr. Haluk Bozdoğan ailesinde her siyasi görüşten insanın bulunduğunu ve bunun bir zenginlik olduğunu belirtiyor.
Dr. Bozdoğan siyasete atılma nedeninin “yaşadığı ve çalıştığı Tarsus 'un ve 27 yıldır acısını paylaştığı şifa dağıttığı halkının yerel yöneticilikten çektiği ızdırap” olduğunun altını çizerek, “İlçemizde başta ulaşım, sağlık, sosyal yaşam konusunda büyük sorunlar var.
Bu sorunları uzlaşma kültürünün hakim olduğu, halkla bütünleşen, farklı düşüncelere saygı duyulan, hesap verebilen, şeffaf, insana, çevreye, doğaya saygılı bir yönetim tarzı ile çözeceğiz” diyor.
Dr. Haluk Bozdoğan ile yaşam öyküsünü, siyasete bakışını ve belediye başkanlığı vizyonunu sorduk.
Doğum yeriniz neresi?
1 Ağustos 1963'de Tarsus doğumluyum.
Bozdoğan Ailesi'nin geçmişini anlatır mısınız?
Hidayet ve Mehmet Bozdoğan’ın çocuğu olarak dünyaya geldim. İshak Bozdoğan, Doğan Bozdoğan, Gonca Sarıgül, Nuray Gülekçi, Sakine Pekcan isimli kardeşlerim var.
Aileniz ne iş yapıyordu?
Babam “Kont Mehmet” diye bilinen esnaf lokantalarında çorbacılık yapan, özellikle şu an Türkiye'ye nam salmış Tarsus Paça çorbasını Tarsus 'a tanıtan ve lezzet olarak Tarsusi tadını vermekle tanınan birisiydi.
Bizleri zor şartlarda ama önce iyi insan olun, merhametli olun diyerek büyüttü.
Yani ben çorbacının oğluyum ve bundan da her zaman gurur duydum onur duydum.
Babamı maalesef 2013 yazında kaybettik.
İlköğretim, ortaokul, lise eğitimlerini de mi Tarsus'da aldınız?
Nasıl bir öğrenciydiniz?
Tarsus merkezde bulunan Dumlupınar İlkokulu”na yazıldım. İyi bir öğrenciydim. Sınıf birincisi ya da ikincisi oluyordum. Karnemde hiç “iyi” olmadı, hep “Pekiyi”ydi. İkinci sınıftan sonra hep takdirle geçtim.
İlkokul arkadaşlarımla kardeş gibiydik halen görüşürüz.
Ortaokulu ise Tarsus'a iş aş kapısı açan unutulmaz insan Allah rahmet eylesin Kasım Ekenler adına yapılan Ortaokulda okudum. Liseyi de Tarsus Lisesinde okudum.
Anne babanızın eğitimi nedir?
Babam ilkokul mezunuydu. Annem ise ilkokula bile gidememiş. Annem okuma yazmayı 1980'lerde kursa giderek öğrendi. Annem okumadığı için çok üzülürdü. “Okusaydım doktor olurdum” derdi. Ben de aslında doktor olarak annemin hayalini gerçekleştirmiş oldum.
Küçükken ne olmak istiyordunuz?
Babam mühendis olmamı istiyordu, bana da makul gelmişti. Ancak zamanla ailemizin geniş olması, küçük yaşta ya hastalıkla kaybettiğimiz yakınlarımızın kederi ve özellikle annemin ilkokula gitseydim doktor olurdum sözleri her zaman kulağımda çınlardı, bunu hiç unutamam.
Ben de annemin hayır dualarını alarak girdiğim sınavlar sonucu doktor oldum.
Kaç çocuğunuz var?
2 kızım , 1 oğlum var. Kızım Sıla Çocuk Doktoru, Büyük oğlum Okan Bilgisayar Mühendisliğini, küçük oğlum Ozan ise Hukuk okuyor.
Neden siyasete atıldınız? CHP'li olma nedeniniz nedir?
Bunun en önemli nedenlerinden biri bu kentin yerel yöneticilikten çektiği ızdıraptır. Maalesef Tarsus'ta “Taraf olacaksın, tabi olacaksın ki işin yürüsün” zihniyeti hakim. Ben bunu hayatım boyunca yapamadım. Herkese karşı doğru bildiklerimi çekinmeden söylerim. Bundan dolayı hem sevilirim hem de bana karşı tedbirli durulur.
Ben Tarsus için hayaller kurdum, zihnimde bir sürü ideal düşünceler oluşturdum ama hiçbir şeyin ideallerim doğrultusunda yürümediğini gördüm. Bunları düşünürken siyasette olmam gerektiğine karar verdim. Ardından bir Aile Toplantısı yaptım.
Ailemin de olurunu ve desteğini aldıktan sonra Türkiye'nin Tarsus 'un bütünleştirici gücü olduğuna inandığım, Türkiye'nin kurucu partisi, CHP'ye kaydoldum. Ardından da 2014 yerel seçimlerinde Tarsus Belediye Başkan Aday Adaylığına başvurdum ve partim bana güvenerek beni aday gösterdi.
Çalışmalarınız nasıl gidiyor, Tarsus halkı sizi çok seviyor bunun nedeni sizce nedir?
Çalışmalara 1 yıl oldu başlayalı ve inanın ilk günkü kadar heyecanlı ve bir o kadar da mutluyum. Gerçekten de halkımızda çok büyük bir ilgi ve sevgi var. Her gittiğimiz yerde insanların koşulsuz sevgisiyle karşılaşıyorum.
Bu sevgi beni tanıdıkları için bu kadar yoğun. Herkes emekçi Haluk Bozdoğan'ı tanıyor. Kimini muayene kimini tedavi etmişiz, kimisinin mutlu gününde yanında olmuş kimisininse acısını paylaşmışız.
27 Yıllık devlet memurluğu ile Tarsus'un çalışmadığım ücra yeri kalmadı diyebilirim. Ben hep emek harcayarak hayatımı kazandım. Emekçi bir insanım, halktan haktan yanayım.
Benim gibi bir adam için bir sürü karalama yapıldı . Ben önce insan diyen birisiyim. Ben yıllarca çalışmışım, halkın yanında olmuşum. Her gittiğim yerde diyorum ki ben halkın adamıyım, emeğin adamıyım. Tabi ki bu sevginin sonucunda Başkan olarak seçilirsem gerçek emekçi hiç kimsenin kılına dokunmam, dokundurtmam.
Tekrar söylüyorum, çok net anlaşılsın istiyorum. Çalışan, Tarsus'a hizmet eden, emek harcayan kimsenin işiyle ekmeğiyle oynamam, oynatmam.
Belediye Başkanı olduğum zaman; belediyemizde çalışanlar arasında ayrım yapmayacağım, çalışanlarımız Türkiye 'nin en iyi sosyo ekonomik şartlarında, aşağılanmadan, hor görülmeden, güler yüzle çalışacaklar ve aileleri ile birlikte mutlu huzurlu yaşayacaklar.
Sizce Tarsus 'un en önemli sorunları nelerdir?
Ben “İNSANLARIN Tarsus'ta çalışmaktan ve yaşamaktan GURUR DUYMASINI İSTİYORUZ.
Tarsus'ta 320.000 'e yakın vatandaşımız yaşıyor.
Nüfusumuzun yıllık artış hızı % 5 civarındadır.
Tarsus nüfusunun yarısından fazlası da 0-34 yaş aralığındadır.
Nüfusumuz arttıkça yeni iş ihtiyacımız katlanarak artıyor.
20 yılda ilçemizde istihdam sağlayacak, istihdama katkı sağlayacak hiçbir yatırım yapılmamıştır. Hatta yatırımcılar BELEDİYE tarafından zorunlu bağışa zorlanarak kentten kaçırtılmıştır.
Resmi kayıtlara göre Tarsus nüfusunun beşte ikisi işsiz, bu oran ülkemiz ortalamasının iki mislidir. Özellikle gençler ve kadınlar arasında işsizlik oranı çok yüksek.
Tarsus'ta 2013 yılı sonu itibari ile 13.733 hane, 62.824 kişi yoksulluk sınırında sosyal yardım almak zorunda bırakılmıştır.
Tarsus'ta her yıl 16.000 'den fazla suç soruşturma dosyasının açılmakta,her yıl 8.000 'den fazla haciz icra dosyasının kaydedilmektedir.
Tarsus'ta ekonomik ve sosyal yaşamın bu hale gelmesinde en büyük sorumluluk kentin kötü yönetilmesidir.
Tarsus'a yatırım olanaklarının önü açılmamış; bilakis kapatılmıştır
Bir belediye başkanının kentini 24 saat yaşaması lazım. 24 saat hissetmesi lazım. Bunlar 20 yıldır Tarsus'ta yaşayanları düşünmediler. İnsanlara yukarıdan baktılar, emir verdiler, kenti adeta öldürdüler.
Benim 27 yıllık hekimlik ve Tarsus Sevdam hayatım aslında yapacaklarımızın ispatıdır. Gerçekten çok iyi ve kaliteli isimlerden oluşan, ülkesini, milletini seven, çok çalışkan dürüst belediye meclis üyesi adayı arkadaşlarımız var.
30 mart sonrası bu kentte çok değerli beyinlerin, insanların yaşadığını ve bu kent için hizmet etmeye, çalışmaya üretmeye hazır ve heyecanlı olduklarını göreceksiniz.
Yerel yönetim felsefeniz nedir?
Yerel yönetimlere yasayla verilmiş görevler ve toplumsal sorumlulukları çerçevesinde, ayrım gözetmeksizin bütün topluma eşit olarak hiçbir ayrım yapmadan , kentsel hizmetlerin verilmesi temel felsefemizdir.
Önceliklerin belirlenmesinde toplumsal yararı ön planda tutacağız.
Kentsel hizmetlerin niteliğinin toplumun etkin katılımıyla denetlenmesini sağlamak; özetle iyi bir yaşam kalitesine sahip olan, uyumlu, katılımcı, dışlayıcı olmayan bir kentli ve şeffaf, toplumsal ve kamusal denetime açık yerel yönetim yaratmayı hedef almak, kentsel hizmet politikalarımızın temelidir.
Bu nedenle tutarlı, katılımcı ve kamu yararını ön planda tutan bir anlayışımız bulunmaktadır.
Bu anlayışla yerel, kültürel, doğal değerleri gözeten, kamusal denetime açık bütünsel planlama süreçlerinin vakit kaybetmeksizin hayata geçireceğiz.
İmar, istihdam, kentsel altyapı, ulaşım, afet yönetimi, çevre sağlığı, kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor, sosyal hizmet ve yardımlar, sağlık, konut üretimi ve diğer tüm alanların planlama süreçleriyle birlikte ele alacağız. Zaten projelerimizi incelerseniz temel anlayışımızın bu olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Günümüzde kentlerimizde yaşanan en büyük sorunlardan biri de başta özürlüler olmak üzere, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve diğer dezavantajlı kesimlerle birlikte kişisel yaşam tercihlerine yönelik öznel değer yargılarıyla ötekileştirilen kesimlerin kentsel hizmetlerden yeterince yararlanamamaları, çevreleriyle uyum içerisinde dışlanmadan diğer tüm kentlilerle birlikte toplum hayatının günlük yaşantısına katılamamalarıdır.
Tarsus'u nasıl yöneteceksiniz?
Uzlaşma kültürünün hakim olduğu, halkla bütünleşen, toplum kültürünün ve değerlerinin karşılık bulduğu, sürdürülebilir kentleşmenin esas alındığı, muhalefet ve tüm farklı düşüncelere saygı duyulan, hesap verebilen, şeffaf, vatandaşları bilinçlendiren insana, çevreye, doğaya saygılı bir yönetim hedefliyoruz. Bize göre sosyal demokrat belediyenin tanımıdır budur.
İnanın seçim sürecinde kimseye hakaret etmeden sesimi yükseltmeden sadece projelerimizi anlattım. Ancak buna rağmen değişimin başladığını gören bazı çevreler bana ve arkadaşlarıma olur olmaz hakaretleri tehditleri küfürleri sosyal medyada özellikle yaptı. Biz bunlara hiç cevap bile vermedik. Çünkü inanıyoruz ; “sen doğru ol, eğri belasını bulur zaten”
Ben çocuklarının geleceği için çalışan emek veren insanlara, bu kentte yatırım yapmak üretmek isteyen, istihdam sağlamak isteyen insanlara kolaylık sağlamak engel olmamak istiyorum.
İnsanlarımızın yüzü gülsün, kaliteli hizmet alsın, işsiz kalmasın, iş bulsun insanlar bu kentte yürürken rahat bir nefes alsın istiyoruz.
Ama ama, özellikle de; Tarsus lu benden hesap sorsun, özgürce eleştirsin, daha iyi Tarsus için projesi varsa gelsin birlikte yapalım,kenti için yönetime doğrudan katılacağını bilsin istiyorum.
Partinizden bağımsız olarak düşündüğümüzde, Tarsus halkı neden Dr. Haluk Bozdoğan'a oy versin?
Ben Tarsus'u çok iyi hisseden, bütün sorunlarına hakim, Tarsus 'un ihtiyacı olan bütün unsurları bilen, bunu da vatandaşlarla paylaşarak bugüne kadar getirmiş bir siyasi kimliğim. Vatandaşlara hep şu mesajı veriyorum: Belediye başkanı seçmeyin, siz bir belediye başkanı olun. Belediyeyi hep beraber yönetelim, birlikte iş üreten bir dönemi yaşatalım. Bana göre, ortaya koyduğumuz bu felsefe farklılığımızdır. Herhangi bir vatandaşımız bana baktığında beni gördüğünde rahatlıkla kendini hissedebilsin istiyorum.
Gençlere nasıl bir yönetim anlayışı ile yaklaşıyorsunuz?
Onların ihtiyaçlarını biliyorum. Bunu kendi tarafımdan bilmiyorum, onlarla beraber biliyorum.
İradeyi onlara teslim ederek bu süreci yönetmeye çalışıyorum. Gençlerle genç olmak, gençlerin ürettiği, ortaya koyduğu, gençlerin özgür kılındığı bir ortam istiyorum. Her dönemde gençlere müdahale etmeden onlarla çalıştım. Onların ürettiklerine saygı duydum. Serbestlik ve özgürlük gençlerin yeteneklerini ortaya çıkarıyor. Gençleri yönetimin içine gerçekten katarak, onların taleplerini dikkate alarak ve onlarla üreterek bir yöntem oluşturuyorum.
İlk kez oy kullananların ne kadar heyecanlı olacağını biliyorum. Çünkü ben ilk oyumu kullandığım günü bugünmüş gibi hatırlıyorum. O kadar heyecanlı ve umutluydum ki; çünkü vereceğim oy ile yönetime katılacağımı biliyordum.
30 Mart günü yapılacak seçimlerin; umutlarınıza, hayallerinize, tutkularınıza yön verecek ve gelecek kaygılarınızı azaltacak bir dönemecin başlangıcı olacaktır.
Ben ülkemize ve kentimize güveniyorum. Ben size güveniyorum. Sizlerin Tarsus'ta değişimi başlatacak kararı vereceğinize inanıyorum.
İlk aday olduğum günden beri söylediğim bir söz var. "Biz bu seçimi kadınlarımız ve gençlerimizle kazanacağız.”
Bu ülkede her beş gençten biri işsiz. Ancak bu oran kentimizde maalesef ülke ortalamasının üzerinde olduğu gibi genç işsizlik sayısında ülkemizin en ön sıralarında yer almaktayız.
Kentimizdeki işsizlik sorunun akılcı yöntemlerle çözülmesi , yeni ve eşit istihdam olanaklarının yaratılmasının projelerimizin temel noktası olduğunu bilmenizi isterim.
Bilmeni isterim ki bu kentte gençleri pençesine almış tüm bu sorunları çözmek için tek eksik “Niyet ve özveri” eksikliğidir. Benim ve çalışma arkadaşlarımın tüm sorunları çözme konusunda en çağdaş en yetkin bilgi birikimine, vizyona, samimiyete sahip olduğumuzu bilmenizi isterim.
Ülkemizde Hem üniversite, hem de iş sınavlarının üzerinde adaletsizliğin gölgesi var. Yönetimleri eleştiren, muhalif düşüncesini dile getirmeye kalkan her genç tehdit olarak algılanıyor; sindiriliyor. Gençlerin büyük çoğunluğu hayata korku,geleceğe umutsuzlukla bakıyor.
Kentimize, ülkemize, geleceğimize sahip çıkacağız. Bizim bir oyumuz o kadar önemli ki o oy ile geleceğimizi kurtaracağız.
Gençlerimizin artık hem Tarsus'un hem de ülkenin yönetiminde daha etkin olması en büyük arzum. Zaten Gençlik Merkezi , Gençlik Meclisi, Belediye İstihdam Merkezi Kurulması, Mesleki Eğitim Projeleri , Yaz okulları,Yaz kampları,genç yabancı dil eğitim merkezi özellikle her mahalle, belde ve köylerimize kuracağımız spor kompleksi ve bilişim-sanat-kültür-eğitim evleri projelerimizle bunu ne kadar önemsediğimizi ortaya koyuyoruz.
Ayrıca zor şartlarda okuyan gençlerimizin ekonomik durumlarına sadece burs ile sınırlı olmayacak daha etkili katkı olanakları yaratacağıma söz veriyorum.
Kentin yönetiminde söz sahibi olmak, kararlara, fikirlere katılmak, yeni öneriler sunmak siz gençlerin elinde.
Sizden dileğim, Bu kentin bir parçası hatta en önemli parçası olduğunuzu lütfen unutmayın. Tarsus'a ilgi gösterin, ister bir siyasi partide isterseniz sivil toplum kuruluşunda mutlaka kendinizi ifade edin.
Siz isteyince görev mutlaka çıkacaktır.
Türkiye'nin ve Tarsus 'un siz gençlere ihtiyacı var.
Biz, sizlerin yöneteceği, sizlerin denetleyeceği, ne yapılması gerektiğine sizlerin karar vereceği, yani sizlerin iktidar olduğu bir belediyecilik sözü veriyoruz… Kent sizin; kentinizi de, kendinizi de siz yönetin, diyoruz. Bu nedenle, CHP 'ye vereceğiniz her oy, kendinizin, kentimizin ve ülkemizin geleceğine verilmiş oydur. Diyorum.
Tarsus engelliler için nasıl bir kent olacak?
Engelli ayırımın olmadığı bir kent yaratacağız. Engellilerin de hayatın içine entegre olduğu, sürecin içinde olan, üretebilen, yaşayabilen, etkileşebilen bir kent olacak. Ben engelli vatandaşlarımızla küçücük diyaloglar kurduğumda gözlerinin nasıl parladığını, insanlarla nasıl temas kurduklarını, nasıl coşku içinde sarıldıklarını gördüm. Çünkü temasa, duyguya, diyaloğa ihtiyaçları var. Bu kadar üst düzey ihtiyacı hisseden ve hissettiren bu insanların kenara köşeye itilerek mutlu edilebileceğini zannetmiyorum. Sürecin içine katılmalılar. Bir Engelliler Parkı yapmayı düşünmüyorum. Engellilerin içinde olabileceği, rahatlıkla parka girip hayatlarını oradaki diğer yurttaşlarımızla bir arada geçirebileceği ortamlar yaratmak istiyoruz. Bunu park, bahçe ya da iş ortamı olarak düşünebilirsiniz. Kaldırımda, sokakta, caddeden karşıdan karşıya geçerken de düşünebilirsiniz.
Tarsus kadınlar için nasıl bir kent olacak?
Kadınlarımızın artık hem Tarsus'un hem de ülkenin yönetiminde daha etkin olması en büyük arzum. Biz kadınlarımızın hem günümüzde hem de geleceğimizde ne kadar önemli bir rol oynadıklarının farkındayız.
Bu nedenle projelerimizde kadınlarımıza çok daha fazla yer verdik. Sizlerin hayatınızı canlandıracak Sosyal Yaşam Merkezlerinin yanı sıra Tarsus ve ev ekonomisine katılabilmeniz için Eğitim Atölyeleri, Meslek Edindirme Kursları projeleri ürettik. Ayrıca Oyuncak Atölyeleri ve Sosyal Tesis Çalışmaları ile de hem sosyal projelerde yer almanızı hem de ekonomik katkı almanızı sağlayacağız.
Biz kadınlarımızın sadece meslek edinip çalışmasını değil, aynı zamanda sosyal yaşamında da özgür ve huzurlu olabilmesi için projeler ürettik. Psikolojik ve Sosyal Danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra Kadın Güven Evleri ile şiddet gören kadınlarımızın koruma altına alınmasını , ile sağlayacağız.
Özellikle çalışan ya da eğitimlerimize katılan kadınlarımızın çocuklarını güvenle bırakabilecekleri çağdaş anaokulları ile de zamansal olarak size özgürlük sağlamaya çalışacağız.
Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere, Nitelikli İstihdam olanaklarına,Kaliteli, kapsamlı kentsel hizmetlere (ulaşım, konut, güvenlik, vb) Şiddete maruz kaldıkları takdirde haklarını güvence altına alacak mekanizmalara,Yerel yönetimlerin planlama ve karar süreçlerine katılımını ve erişimini sağlayarak, Erkekler ile birlikte kentsel yaşamın tüm alanlarında eşit bir biçimde yer almasını destekleyen , kentin sunduğu ekonomik, sosyal ve siyasi fırsatlardan kentte yaşayan herkesin eşit bir biçimde yararlanması için hizmet edeceğimiz Tarsus 'un siz değerli kadınlarımıza ihtiyacı var.
Kadınlarımızın üretime ve istihdama etkin şekilde katılması için öncelikle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Nüfus Fonu 'nun sağladığı hibe ve desteklerden STK 'larımızın işbirliği ile Tarsus Kadınlarının yararlanması konusunda gerekli tüm destek ve proje altyapısı belediyemiz tarafından sağlanacağını özellikle bilmenizi isterim. Kentin yönetiminde söz sahibi olmak, kararlara, fikirlere katılmak, yeni öneriler sunmak artık kadınlarımızın elinde olacak.
Tarsus açısından bugüne kadar çok kolaylıkla yapılması gerektiği halde yapılmamış olan önemli noktalar, çalışmalar var mı sizce ?
Özellikle Tarsus ilçesi gibi güneşli günlerin çok olduğu yerlerde güneş enerjisinden yararlanmak son derece önem kazanmaktadır. Ayrıca işletmelerin, sanayicilerin, kamu kuruluşlarının ve belediyelerin en önemli girdilerinden biriside enerji maliyetleridir. Bu nedenle, sorunların giderilmesi temiz sağlıklı huzurlu bir çevrede yaşam ortamlarının sağlanabilmesi için Tarsus ilçesi gibi güneşli günlerin çok olduğu yerlerde, mutlaka güneş ve rüzgar enerjisinden faydalanılmalıdır.
Yerel Yönetim tarafından Tarsus 'ta yoğun güneş ışığı ve rüzgar alan yerlerin tespiti, hangi ölçekte ve büyüklükte güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik enerjisi üreten santrallerinin kurulabilirliği araştırılmış olsaydı; güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik enerjisi üreten santrallerinin kurulabilirliği araştırılır ve kurulum-işletme maliyetleri hesaplanarak, kurulacak santralin kurulum maliyetinin ne kadar bir süre zarfında amorti edebileceği tespit edilirdi.
Bu projemiz dahi yeni yatırımcıları Tarsus 'a çekmek açısından oldukça kısa sürede ve kolaylıkla yapılabilecek bir çalışmadır..
Tarsus bütün tarihsel birikimine ve büyüme seyrine karşılık olarak hak ettiği şekilde yönetilemedi. Tarsus ekonomisi can çekişiyor. Onlarca fabrika, yüzlerce iş yeri kapandı. Özellikle sanayi alanında üretime dayalı ekonominin neredeyse ortadan kalkması, Tarsus'u, on binlerce işsizi olan bir kent haline getirdi. Tarım alanında ise üretici zor ise durumdadır.
Tarsus Turizm kenti olacak mı ?
Tarsus, konumu gereği din tarihi açısından da oldukça önemli bir yere sahiptir. Zira geçmişte Tarsus'a uğramış üç semavi inancın temsilcileri günümüzde varlıkları araştırılmaya başlanan inançların motifleriyle bezeli zengin bir kültürle karşılaşmış ve bu temastan çokça etkilenmişlerdir.
Bugün Tarsus'a gelen ziyaretçilerin Hıristiyanlığa şekil veren St. Paul'un doğduğu evi, Müslümanlıkla birlikte diğer iki büyük dinin inancını temsil eden Eshab-ı Kehf Mağarasını ve İsrailoğullarının peygamberi Hz. Danyal'a ait makamı tek bir kentte bulabilmektedir.
Bu yüzden Tarsus dünyanın ve Anadolu'nun birçok yerinde sahiplenilen bu üç kutsal değerin bilinen ve kabul edilen merkezlerinden biri sayılmaktadır.
Bu özelliklerinden dolayı da Müslümanların ve Hıristiyanların hac rotasında zorunlu bir nokta teşkil etmektedir.
20 yüzyıldan sonra ihanete uğrayan imar yasaları da aynı yüzyılın sonunda bu göçleri adeta hiçe sayılmış ve yerel yönetimlerin çıkarlarıyla bağdaşan yapılaşmaya dönüşmüştür. Ülkedeki birçok kentin başına gelen bu afet belki de en çok Tarsus gibi antik şehirleri tahrip etmiştir.
Sonrasında kentin arada kalmışlığı ve 20 yıllık yerel yönetimin tutucu ve kapalı siyaseti sonucu sanat ve kültürel gelişimini de olumsuz etkilemiştir.
Seçimi Kazanmanız durumunda belediyecilik anlamında özellikle söz verdiğiniz saydamlığı sağlamak için yapmayı düşündüğünüz ilk çalışmala nelerdir. ?
Tarsus belediyesi web sayfasında yapılan ödemeler yayınlanmakta ancak yapılan harcamaları Mal ve Hizmet Alımı ve müdürlük harcamaları toplamı ...TL. olarak yer alıyor,bu durum şeffaf değil; yani hangi firmaya nereye ne ödeme yapıldığının ayrıtlı olarak her bir kuruşa kadar tek tek yazılması ve izah edilmesi gerekiyor.
Bizim yönetimimizde her harcama kuruşuna kadar şeffaf olacak ve web sayfamızda ve tek şehrin en merkezi yerlerindeki ekranlarda online olarak yayınlanacak. belediyenin tüm ihale ve alım teklifleri de yasal çerçevede halkın web sayfasından ve ekranlardan izlemesini sağlayacağız. Hemen belediye web tv. yi kuracağız.
Peki, projelerinizi gerçekleştirmek için kaynak sorununuz olmayacak mı?
TARSUS BELEDİYE KAYNAKLARI İSRAF EDİLMESE, HOYRATÇA KULLANILMASA VE KAYNAKLARIN HARCANMASINDA TİTİZLİK GÖSTERİLMİŞ OLSAYDI ; Tarsus 'ta şu an her 5 kişiden 2 kişi işsiz olmaz, her gün 2000 kişi çalışmak üzere sabah erken saatlerinde Adana Mersin 'e çalışmaya gitmezdi.
Biz Projelerimiz hayata geçirmek için kaynak sıkıntısı yaşamayacağız.
Ekonomi, kaynakları en verimli şekilde kullanma ilmidir
TARSUS zaten çok da bol olmayan kaynaklarını, yurtdışından borçlanma yolu ile sağladığı kaynakları da gösteriş yatırımları, mega proje diye sunulan kişisel prestij yatırımları uğruna israf etmiştir, etmektedir.
Göz boyayıcı ,kişisel propaganda malzemesi sağlayan, rant yaratan projeler için bu tür hesaplara, kaygılara gerek yoktur. Kocamaz Yönetimi de 20 yıldır bunu yapmıştır.
Kaynak kullanımında akılcı davranamadığımız sürece, hem kaynaklarımızı israf ediyor, hem çevre sorunlarını ağırlaştırıyor, yaşam kalitemizi yükseltmek yerine kaliteyi daha da düşürüyoruz.
Sayın Bozdoğan; sizce Tarsus Belediyesi 'nin son 20 yılda eksik, zayıf yönleri nelerdir. Bu konuda bir araştırma yaptınız mı?
Teşekkür ederim. Şimdi bu konuda esasında söylenecek çok söz var ancak ben özellikle projelerimle, halkıma nasıl hizmet edeceğimi anlatmak istiyorum. Ancak fazla ayrıntıya inmeden şunu bilmenizi isterim.
Tarsus Belediyesi 'nin web sayfasına baktığınızda;
Zayıf yanlar ; Uzman, kalifiye ve vasıfsız eleman eksikliği Kurum içi iletişimde yaşanan aksaklıklar Ücret dağılımındaki yaşanan problemler Çalışanlarda motivasyon eksikliği Hal kompleksinde trafo ve aydınlatma eksikliği Hal gelirleri tahakkukunda otomasyon eksikliği Bakım onarım hizmetlerinin peryodik olmaması Kaynakların etkin ve verimli kullanılamaması Kurum içi sosyal etkinliklere önem verilmemesi,Kaçak yapı oranlarının seçim bahanesiyle artması Kaçak su oranlarının yüksek olması ,Genel arşivin olmaması,Kentsel Döşümüm Projelerinin hayata geçirilememesi olarak;mevcut belediye başkanı tarafından imza atılarak beyan edilmiştir.
Tabi bunun dışında ayrıca TARSUS kentine zarar verecek TEHDİT ANALİZİ de yaptırmışlar bu analiz sonucunda;
“Sanayi tesislerinin kapanması Kırsal kesimden göçlerin olması Toplumun sosyal ve ekonomik düzeyinin yetersiz olması ,Yeni işyerlerinin açılamaması , işyerlerinin kapanması Tarsus genelinde işsizlik oranının yüksek olması,Yeterli sosyal tesislerin olmaması” gibi yani çok ilginç yani aslında bizim getirdiğimiz eleştirilerin aslında doğru olduğunu gösteren tespitleri zaten kendileri yapmışlar ancak şimdi soruyorum; madem ki siz Tarsus 'un sorunlarını biliyordunuz ve bu kenti birlikte yönetiyordunuz da neden bugüne kadar çözmediniz, illa ki Tarsus 'un ölmesini mi beklediniz? 20 yılda çözemediğiniz sorunları bundan sonra çözmeniz için bu halk size neden güvensin.? Siz olsanız güvenir misiniz?
Sayın Bozdoğan Projeleriniz çok ses getirdi. Özellikle halkın üzerinde en çok konuştuğu Kent Kart ve Yatırım İstihdam Danışma Merkezleri ve TARSUS 'U DENİZLE BULUŞTURACAĞIZ projelerinizin üzerinde duruyorsunuz. Bize biraz anlatır mısınız?
Tabi ki… Bizim temel 3-4 projemiz var. Bu 3-4 proje diğer yüz küsür projeyi taşıyacak. Mesela Kent Kart, bunu kurduk muydu, tüm sosyal hizmetleri kent kart verilerine göre hazırlayacağız. Kent kartı tüm Tarsuslu kullanacak. En zengininden en ihtiyaç sahibine kadar. Mesela bakın çocuğunu okutmak isteyen kent kartıyla bunu yapacak ya da evine ekmek alamayacak durumda olan vatandaşımızın kapısına yardım getirip de onurunu kırmayacağız. Gidecek Sosyal Market'ten kent kartı ile alışverişini yapacak. Mesela konut edindirme projemiz var, gezici aş evi, teknik yardım ekibi projelerimiz var tüm bunları kent kartlı vatandaşlarımıza sunacağız. Ayrıca Belediye bisikletlerimiz olacak, kent kartlı vatandaşımız gelecek ve kartıyla o bisikleti kiralayabilecek. Bir sonraki park alanına yine kartıyla teslim edebilecek.
Yine temel projelerimizden sismik araştırma çok önemli bir konu. 10 bin yıllık bir kentten bahsediyoruz, 4 uygarlık yaşamış üstünde. Ve biz var olanlar dışında nice tarihi eserler olduğunu düşünüyoruz. Bu sismik araştırma hem antik kenti ortaya çıkaracak hem de nereye ne çalışmayı yapabileceğimizi ortaya çıkaracak. Ben şimdikiler gibi “Aman tarihi eser çıkar kazmayın üstüne beton dökerek yapın” diyecek zihniyette bir insan değilim. Bu kenti kurtaracak her taşın altına elimi koyarım.
Mesela bakın bir ulaşım master planımız yok, adam gibi bir imar planımız yok, Neymiş efendim 20 yıldır bu kenti yönetiyorlarmış. İyi yaptınız aferin. Bu kadar eşsiz bir kent ancak bu kadar kötü yönetilebilirdi herhalde. Bir de gidip Mersin'e talip oldular. Sizin kapasiteniz ufkunuz vizyonunuz Mersin'e yeter mi? Mersin canlı bir şehir, cıvıl cıvıl, çıkın gidin gecenin on ikisinde kente herkes sokakta. Yemyeşil, her yer çiçek bahçesi gibi. Sinemalar, tiyatrolar her türlü sosyal faaliyet var. Bir de dönüp benim güzel kentime bakın. Saat sekide bir kadın sokakta yürüyemez. Doğru düzgün yeşillik bulamazsınız. Allah aşkına adamlar Berdan'ı bile değerlendiremediler. Bunların Berdan nehrinde yapmak istedikleri en büyük iş balık lokantası açmak maalesef.
Mesela bakın diğer önemli temel projemiz Berdan Nehrinin turizm ve kültür merkezi haline getirilmesi. Eskişehir'i model aldık. Yılmaz Büyükerşen Başkanımıza gittik. Çok da kolay bir proje olduğunu gördük. Yapsalardı şunu 5-10 yıl önce inanın Tarsus bambaşka bir kent olurdu.
Tarihi evlerimiz hala turizme kazandırılamadı, Turist gelmiyor diye üzülüyoruz. Turist gelse ne yapacak diye düşünüyorum. Misal adamlar gezerken tuvaleti gelse nereye yapacak? 2 Otobüs turist gelse bırakın tarihi yerleri gezdirmeyi gece konaklatacak yatağımız yok. Gerçi bunun farkına varmış olacaklar ki en büyük projeleri 33 katlı bir otel yapmak. Allah aşkına Tarsus gibi tarihi bir kente 33 katlı otel mi olur? Zaten eski projeleri yatırımcı bile bulamadılar. Yap Tarsus evlerini yap butik otelleri ıslah et, Berdan Irmağını turizm merkezine dönüştür. İşte biz bunları planlıyoruz. Değerli arkadaşım, kentimizde yatırımcı kalmadı, fabrikalarımız kapandı, iş yapacak adam geliyor, makbuzsuz milyarlık bağışlarla karşılaşınca Tarsus'tan kaçıyor.
Bunun sözünü veriyorum. Kentime yatırım yapacak yatırımcıya her türlü desteği vereceğim. Kente katkısı ne kadar çok olursa bizim de desteğimiz o kadar çok olacak. İstihdamı Tarsus'tan alsın, hammaddeyi Tarsus'tan karşılasın, kente katkı versin, biz almayalım belediye olara hiçbir şey, öteleyelim, erteleyelim, hibe edelim. Yeter ki Tarsus artık aydınlığa kavuşsun.
Ben de umuyorum ki bu seçim Tarsus'un aydınlığa açılan kapısı olacak. Aydınlığın kenti derken hem mecaz hem de gerçekten söylüyorum. Rengarenk, cıvıl cıvıl bir kent kurup yöneteceğiz hep birlikte…
Son günlerde anketlerle ilgili oldukça tartışmalar yaşandı; siz bir anket yaptırdınız mı?
Dedikodu anketlerini çok yaptırıyorlar ama asıl olan tarafsız anketlerdir. Uluslararası anket firmaları yapıyor bu işi.
Ancak ben yasalara saygılıyı birisiyim; elimizde gerçekten ciddi kurumların yaptığı anketler var, ancak seçim yasağı nedeni ile fazla bilgi vermeyeceğim.
Sadece şunu diyebilirim ki Allah izin verirse 31 Mart'ta Tarsus 'un oy versin vermesin herkesin Belediye Başkanıyım. Bundan da oldukça eminim.
Tarsus halkına vermek istediğiniz bir mesaj var mı Sayın Bozdoğan ?
Önümüzdeki yerel seçim oldukça önemli bir dönüm noktasıdır. Yerel sorunlara çözüm olmayı hak eden hangi ekip, hangi lider ise onu seçmelerini istiyorum.
Duyarlı davranmalarını rica ediyorum. Ve şu çok çok önemli parti gözetmeden Doğru Lidere, Doğru insana yetki vermelerini istiyorum.
Yani, bize, bana değil, aslında kendilerine, çocuklarının geleceklerine oy vereceklerini asla unutmasınlar.
Herkesi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
