Bitkileri Anlamak
İnsanlığın ilk çağlarından kısacası insan var olduğu günden bu yana hastalıklar hep var olmuştur.Yaşamın bir parçası haline gelmiştir.Ve o zaman insanlar çevrelerine baktıklarında yaşayan bitkiler ve hayvanlardan başka bir şey görememiştir.
Onbinlerce bitki türüne bir şeyler gizlenmiş ve her birine bir görev yüklenmiştir.
Gün geçtikçe bu görevler deneme yanılma ve yakın zamanlarda yoğun çalışmalar sonucu bazı veriler elde edilmiş, tarih boyunca kullanılmıştır.
Günümüzde bile ilaçların büyük bir bölümünü insanlar, Allah tarafından bizlere reçete edilerek sunulan bitkilerden elde edilmektedir.
Bitkiler o kadar çok alanda kullanılıyor ki süs bitkisi olup gönlümüzü açıyor,parfüm bitkisi oluyor en güzel şekilde kokmamızı sağlıyor,boya bitkisi oluyor giydiğimiz kıyafetleri renkten renge sokuyor,baharat bitkisi oluyor sofralarımızda yemeklerimizi daha zevkli hale getiriyor.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz ama tabiki en önemlisi bizim için sağlık.Öyle gizemli bir dünya ki bu düşünsenize daha ismi konmamış, haberdar olmadığımı o kadar çok bitki varki.
Bitkilerin seyir defterinde yer alan notlarda üzümden tartarik asit,limondan sitrik asit,elmadan malik asit elde edilmiş yine ses getiren buluşlardan olan afyondan morfin,kahveden kafein,kınakına kabuğundan kinin,acıçiğdemden kolşinin, güzelavrat otundan atropin elde edilmiştir.
Kimileri tarafından yüzyılın buluşu olarak nitelendirilen Aspirin’de asetilsalisilik asit söğüt ağacının kabuğundan elde edilmiştir.Bu örnekleri yazmakla bitiremeyiz.
Dolayısıyla her bitkinin bir kullanım alanı vardır.
Ve bu bitkileri doğru yerde yetişmesi,zamanında ve saatinde toplatılması,bitkiye uygun şekilde kurutulması daha sonra dikkatli muhafaza edilmesi ve içerisindeki etken maddelerin uygun bir şekilde suya aktarılması.
Kaynatmalı mıyız yoksa uygun sıcaklıkta demlemeli miyiz.Bunlardan birini yanlış yaparsak bitkilerden fayda değil zarar bile alabiliriz.
Bunlarla ilgili merak edilenleri daha sonra yazı dizisi olarak detaylı bir şekilde sizlere sunacağım.
Bu ilk yazımda sizlerden isteyeceğim bir şey olacak.
Bitkileri yaşamımızdan çıkarmayalım.Kontrollü uzmanlardan aldığımız bilgiler doğrultusunda kullanalım.
Kendimize bir bitki dolabı açalım mutfağımızda.Ama içerisinde sadece bitkiler olsun.İsmini de ‘Yaşam dolabı’ koyalım.
Ve belli zamanlarda bitkileri kullanalım.Hepimizde şu yanılgı var.Hastalandığımız zaman başvururuz böyle şeylere.Ama yanlış.
Hastalanmadan kullanmak ve yaşam kalitemizi daha üst seviyeye taşımak gerekir.Her zaman söylediğim bir söz vardır: ‘’Sağlıklı yaşamak bir sanattır.’’ Gerçekten inanın bana bir sanattır.Ve bu sanatı icra etmek çok zordur.
Hayatımızda hep pazartesiler olmuştur.Pazartesi spora başlarım,pazartesi başlarım,pazartesi bırakırım gibi..
Pazartesi olur başlanır bir hafta taşıyabilirse ne mutlu.Bu yaşam bizim yaşamımız,bize bağlı yaşayanların yaşamı.
Son olarak birazda köşemizden bahsedelim.
Ben tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı olarak bundan böyle her hafta renkli yazılarımla yaşama dair bir şeyler karalayacağım.
Okuyanlarımızdan gelen soruları da cevaplayacağım. Mutlak takipçim olmanızda fayda var derim.
Sağlık ve mutluluğa dair ne varsa,sizlerin olması dileği ile..
