:

:

:

Ali İlk, 'Suç Eylemlerinin Ağırlığı Altında Ezilen AKP Hükümeti Derhal İstifa Etmelidir'

Cumhuriyet Halk Partisi Tarsus İlçe Başkanı Ali İlk, Cumhuriyet tarihinin, bakan çocukları tarafından yapıldığı iddia edilen en büyük yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama ve altın kaçaklığı eylemleri, Türkiyenin devlet yönetim geleneklerini ağır biçimde zedelediğini belirtti.
Tarih: 20 Aralık 2013 Cuma 10:43
Ali İlk, 'Suç Eylemlerinin Ağırlığı Altında Ezilen AKP Hükümeti Derhal İstifa Etmelidir'
Yazı Boyutu:
Metni küçült
Metni büyüt


Bakan çocuklarının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonları nedeniyle yayınladığı basın bülteninde CHP İlçe Başkanı Ali İlk, şu düşüncelerine yer verdi.



"Operasyonların gerçekleşme biçimi, yolsuzluk olayının boyutlarının büyüklüğü ve medyada dile getirilen suç eylemlerinin ağırlığı altında ezilen AKP hükümeti derhal istifa etmelidir. 



Bu olayların üzeri AKP iktidarınca başlatılan, operasyonları gerçekleştirilen emniyet mensuplarının görev yerlerinin değiştirilmesi ve Cumhuriyet Savcılarını etkisizleştirme gibi girişimlerle asla örtülemez.



Boyutlarının büyüklüğü ve mahiyeti nedeniyle tüm dünyada yankılanan bu olayı gerçekleştirenler ucu kime kadar uzanıyorsa uzansın ortaya çıkarılmalı ve layık oldukları cezalara çarptırılmalıdır.



Bu hafta başında Emniyet güçleri tarafından İstanbul'da başlatılan ve Ankara'ya kadar uzanan, içinde ünlü iş adamlarının, yüksek bürokratların, bakan danışmanlarının, bakan çocuklarının ve AKP'li bir belediye başkanının da yer aldığı, boyutları itibariyle Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama ve altın kaçakçılığı eylemlerine ilişkin operasyonlar başlatıldığı haberlerinin yazılı ve görsel basın-yayın kuruluşlarında ve sosyal medyada yer almasıyla birlikte Türkiye derinden derine sarsılmış ve bu haberin etkileri dünyanın her yerinde yankılanmıştır.



Gazete ve televizyonlardan öğrendiğimize göre operasyonun maliyeti 100 milyar Euroyu geçmektedir. Bir bankanın Genel Müdürünün evinde kundura kutuları içine yerleştirilmiş 4 milyon dolar bulunmuştur. Bir Bakanın oğlunun evinde 6 adet para kasası ve para sayma makinesi olduğu tespit edilmiştir. Bunlara benzer daha pek çok ilginçlikler mevcuttur. Asıl ilginç olan ise, bununla hiç ilgisi olmayan, çoğunlukla da masum kimi adli olaylarda yeri göğü inleten, meydanları birbirine katan “ben bu olayın savcısıyım” diyerek öne geçen AKP iktidarının başı olan Sayın Başbakandan, AKP'li Bakanlardan ve milletvekillerinden hiçbir ses çıkmamış olmasıdır.



Yine gazete ve televizyonlardan bu olayın duyulmasıyla birlikte borsada düşüşlerin yaşandığını, ekonomik dengelerin bozulduğunu, Türk parasının hızla değer kaybettiğini ve Türkiye'nin yolsuzluk ve rüşvet konusunda dünyada zaten çok da iyi olmayan imajının bozulduğunu öğreniyoruz. Aldığı oy oranı ve meclisteki milletvekili sayısı ne olursa olsun hiçbir siyasi iktidarın Türkiye'mizi böyle bir duruma düşürme hakkı yoktur. Bu nedenle mevcut iktidar derhal yönetimden çekilmeli ve istifa etmelidir. Türkiye'nin artık bu yönetimle devam etmesi zora girmiştir. Türkiye'nin bu yönetimde ısrar etmesi halinde daha büyük ve daha vahim olayların yaşanacağı ihtimalinden endişe duymaktayız.



Yaşanan bu olaylar Devlet yönetiminin ne kadar büyük zafiyetler içerisinde olduğunu gözler önüne sermiştir. Birincisi, Bir Başbakanın, bir Bakanın ve topyekûn bir siyasal iktidar mensuplarının, kendilerine bağlı birimler tarafından bir yıldan fazla bir süreyle yürütülen bir operasyondan hiçbir haberleri olmaması büyük bir zafiyettir. Demek ki, teşkilatlarına hâkim olamadan, dünyadan bihaber biçimde sadece makam işgal etmekte, meydan meydan gezerek şov yapmaktadırlar.



İkincisi, 10 yıllık AKP iktidarında her düzeydeki yöneticiler büyük bir rehavet ve keyfilik içinde her türlü kanunsuz işlem ve eylemi, her türlü kanunsuz kazancı kendilerine hak görmeye başlamışlardır. AKP'nin liyakatine bakmadan büyük bir Devlet Bankasının başına getirdiği banka genel müdürünün yaptıkları ve bakan çocuklarının edindikleri inanılmaz servetler bunu göstermektedir.



Son olarak, halkımızın temiz ve saf mukaddes din duygularını suiistimal ederek, bunu siyasi malzeme haline getirip oy toplama aracı olarak kullananların gerçek anlamda dinle ve imanla hiçbir alakalarının olmadığı ve dünyalık peşinde koştukları bu olaylarla bir kez daha ortaya çıkmıştır.



Bir siyasal iktidarın gücü ve milletvekili sayısı ne olursa olsun ve hangi yola başvurursa vursun bu olaylar örtbas edilemez. Yaşanan bu yolsuzluk ve rüşvet olayı da hiçbir şekilde örtbas edilemeyecektir.



Halkımız eninde sonunda bu yapılanların hesabını soracaktır. Artık AKP için çöküş süreci başlamıştır. Bu süreç sonunda AKP tıpkı devamı olduğunu söylediği kendinden önceki siyasal iktidarlar gibi yok olup gidecektir. Bunun karşısında Cumhuriyet Halk Partisi varlığını onurlu bir şekilde sürdürecektir.



 Cumhuriyet Halk Partisi Tarsus İlçe Örgütü olarak partimizin önce yerel yönetimlerde ve ardından yapılacak olan ilk genel seçimlerde iktidar olacağına ve ülkemizde yaşanan tüm bu olumsuzlukların ancak Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında son bulacağına yürekten inanıyor tüm yurttaşlarımızı partimize davet ediyor saygılar sunuyoruz."



Bu haber toplam 1025 defa okunmuştur.
Etiketler:
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yeni Doğuş Gazetesi ©1986 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
Oluşturma süresi(ms): 1