Yerel seçimlere birkaç gün kalırken, Tarsus halkının CHP Belediye Başkan adayı Dr. Haluk Bozdoğan’ın ismi etrafında mutabakat sağladığı gözlenirken, Bozdoğan, kendisine ve partisine gösterilen mükemmel ilginin, aydınlığın kenti Tarsus için vargüçleriyle çalışacaklarını söyledi.
Hergün akşam birkaç mahallede halkla kucaklaşıp, bütünleşen, gündüzleri ise sabahın erken saatlerinden itibaren esnaf ve köy gezilerini aralıksız olarak sürdüren ve halkın yoğun ilgisinin kendisini, partisini ve emek veren herkesi son derece mutlu ettiğini belirten Haluk Bozdoğan, Fatih, Çağlayan ve Duatepe mahallelerinde, çiçekler, havai fişekler ve meşalelerle ve “Başkan Haluk” sloganlarıyla karşılandı.
Tarsus’ta yaşayan herkesin, her kesimin ortak adayı olarak tercih ettiği Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Adayı Dr. Haluk Bozdoğan, 30 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimde Tarsus’ta karanlık bir dönemin kapanacağını ve Tarsus’un ‘Aydınlığın kenti Tarsus’un başlangıç günü olacağını söyledi.
Halkın coşku dolu ilgisiyle etrafında sevgi yumağı oluşturduğu ve Fatih, Çağlayan ve Duatepe mahallelerinde binlerce kişinin coşkulu tezahüratı eşliğinde kürsüye çıkarak halkı selamlayan Bozdoğan, konuşmasından önce havaya barış güvercinleri uçururken, toplantıya katılanlara da, çiçek atarak teşekkür etti.
CHP’nin adayı olmaktan gurur ve şeref duyduğunu, Pazar günü yapılacak olan seçimde en yakın rakiplerine en az yüzde 10 fark atarak seçimi kazanacaklarını ifade eden CHP Belediye Başkan adayı Dr. Haluk Bozdoğan, “Belediyeyi 20 yıldır yönetmeyip, yürütenlerin saltanatları nihayet sona eriyor. Mızrap çuvala sığmıyor. Halkımız artık gözünü açtı ve kararını dürüstlüğün, şeffaflığın ve çağdaşlığın partisi olan CHP’den yana verdi. Tarsus’un hayatını karartanlar, 20 yıldır Tarsus’a, Tarsus halkına zulüm edenler kaybedeceklerini bildikleri için korkuyorlar, yalanlarına ve iftiralarına devam ediyorlar. Onlar korkmaya devam etsinler. Çünkü 30 Mart seçimi Tarsus’un ikinci kurtuluş tarihidir. Pazar günü Tarsus halkının sandıkta haramilerden hesap sorma günüdür. Seçimi kazanıp; Tarsus halkı adına, bunların kozmik odalarına girip, hesap soracağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bunlar yaptıklarının hesabını verecekler, bedellerini ödeyecekler. Çünkü bizim arkamızda halk var. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük 2 eseri ve emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi.
Konuşması sık sık, “Rantçı değil, Halkçı Başkan”, “Çare sende doktor”, “sen bizim her şeyimizsin” şeklinde atılan sloganlarla kesilen Bozdoğan, “Artık yolun sonuna gelindi. 20 yıllık korku imparatorluğunun sona ermesine birkaç gün kaldı. Tarsus halkı sandıkta bunlara öyle bir tokat vuracak ki bir daha kendilerine gelemeyecekler. 30 Mart günü Tarsus halkı bu zalimleri sandığa gömecek ve saltanatlarına son noktayı koyacaklar. Bunların bu kente yaptıkları zulümleri anlatmakla bitiremeyiz. Çoğunu zaten halkımız öğrendi ve şimdi son darbeyi 30 Mart’ta indirecekler. Bunlar yaklaşık 10 bin yıllık bir tarihe sahip olan Tarsus’un ekonomisini, sosyal ve kültürel hayatını mahvettiler, kararttılar. 20 yılda çökerttikleri Tarsus’u canlandıracaklarmış. 20 yıl sonra yeni mi aklınıza geldi. Önce öldürdünüz, şimdi canlandırmaya talipsiniz. Siz değimlisiniz yatırımcılardan bağış adı altında para isteyip, yatırımcıları kaçırtan, siz değimlisiniz binlerce insanımızın işsiz kalmasına ve yoksullaşmasına neden olan? Siz değilmisiniz Tarsus’u üretimden mahrum bırakan? Şimdi kalkmış halkımızdan beş yıl daha istiyorsunuz. Halkımız artık size kırmızı kartı gösterdi ve sizden bir an önce kurtulmak için 30 Mart Pazar gününü iple çekiyor. 30 Mart seçimiyle birlikte Belediyeyi halkımızla birlikte yöneterek, üreten, istihdam yaratan, yatırımcıyı baş tacı eden, şeffaf, katılımcı, dürüst ve çağdaş bir yönetim anlayışını hayata geçireceğiz” diye konuştu.
İş başındaki yerel yönetimin ülkücülükten, milliyetçilikten dem vurarak, kendilerine ve yandaşlarına belediyenin kaynaklarını peşkeş çektiklerini, halkın ve tüyü bitmedik yetimlerin hakkını çarçur ettiklerini, halka yıllarca Türkiye’nin en pahalı suyunu içirerek kazık attıklarını dile getiren Dr. Bozdoğan, “Bunların yolsuzlukları anlatmakla bitmez. 39 metrelik Şehitlik duvarı, önce takılıp, sonra hurdaya ayrılan elektrik aydınlatma direklerinde kül olan yüz milyarlar, Belediye bünyesinde kullanılan 278 araca bir yılda tamir ve bakım adı altında ödenen trilyonlar. Bunların hesabını sormak hiç kuşkunuz olmasın boynumuzun borcudur” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarsus’ta 90 bin araç var. Araç muayene istasyonu Tarsus’a yapılacaktı, ancak firmadan 600 bin lira bağış istenmesi ve firmanın bunu vermemesi üzerine araç muayene istasyonu ne yazık ki Tarsus yerine Huzurkent’e gitti. İşte Kocamaz’ın milliyetçilik anlayışının en çarpıcı örneklerinden birisi budur. İş bununla da bitmiyor, yaptıkları her işin malzemelerinin hemen hepsi Tarsus dışından alınıyor ve Tarsuslu esnaflarımız dışlanıyor, hiçe sayılıyor.
Ondan sonra çıkıp ‘Tarsus Milliyetçisi’ olmakla övünüyor. Sayın Kocamaz şimdi Büyükşehir Belediye Başkan adayı. 20 yıldır Tarsus’un hayatını karartan, güzel Tarsus’umuzu yaşanılmaz hale getiren Kocamaz adaylık çalışmalarına trilyonlarca lira harcamış ve harcamaya devam ediyor. Bu değirmenin suyu nerden geliyor? Bunu da öğrendik.
Öğrendik ki bu masraflar özel kalem aracılığı ile ödeniyormuş. Belgeleri de geldi elimize. Şimdi Kocamaz ve ekibinin trilyonlarca lirayı nasıl bu kadar hoyratça harcadıklarını çok daha iyi anlıyoruz. Bunların da hesabını soracağız. Bunlar hangi yüzle halktan oy istiyorlar? Biz bunların Tarsus Belediyesini yönetmeyip, yürüttüklerini aylardır söylüyoruz. İşte bu soygun ve talan düzeni 30 Mart Pazar günü sona eriyor. Korku imparatorluğu, dedikodu ve iftiralarla seçim kazanma dönemi artık sona eriyor. Milletin efendisi olan köylüleri şehre sokmayanlar, köylülerimizden hak ettikleri cevabı sandıkta alacaklar. Tarsus’u bu karanlık yönetimden kurtarıp, aydınlığa kavuşturacağız. 30 Mart Tarsus’un 2’nci kurtuluşu olacak ve Tarsus halkı özlemini çekip, hasretle beklediği çağdaş, dürüst, şeffaf, üretken, toplumcu Belediyecilik anlayışına kavuşacaktır.”
Bozdoğan’ın konuşmalarının ardından toplantıya katılanlar, kendisini çiçek ve tebrik yağmuruna tutarak, birlikte fotoğraf çektirmek için sıraya girdiler.
